TÜİK’in, 29 Kasım 2013 günü açıkladığı Ocak-Ekim dış ticaret verileri, son dönem “Haftanın Yorumu” köşemizde anlatmaya çalıştıklarımıza, maalesef bir ek oluşturmuştur. Genel verileri 29 Kasım 2013 güncemizde verdik. Dokuz aylık açık 83 milyar dolar civarında. Karşılama oranı da % 60. Önce bu durumun yorumunu yapalım.
Türkiye için % 80’in altındaki “ihracatın ithalatı karşılama oranı” alarm zillerinin çaldığına işarettir. Ancak, Türkiye, 1994 ve 2001 krizleri de dahil, yani o dönemlerdeki yüksek devalüasyonlara rağmen % 80’i, uzun yıllardır yakalayamamaktadır. Bu durumda, turizm, yabancı yatırım, özelleştirme, yurt dışı müteahhitlik hizmetleri, yabancı ülkelerdeki Türklerin ülkeye para transferleri gibi kalemlerle açık kapanamamaktadır. Bu noktada, akla hemen “Peki, iş nasıl idame etmektedir?” sorusu gelmektedir. Bu soruya verilecek tek cevap “sıcak parayla”dır. Türkiye bu yıl da 100 milyar $ dış ticaret açığına doğru ilerlemektedir. “Bu yıl da” dememizin sebebi, açığın 2011 yılında da 105 milyar $ seviyesinde gerçekleşmiş olmasındandır.
Bu genel yoruma burada son verip, “Haftanın Yorumu” köşemizde, geçen haftalarda söylediklerimize, TÜİK’in bu son verilerinden yola çıkarak bir ekleme yapalım:
Dönem: 2013 Ocak-Ekim (9 ay)
Değer: Milyar $
Bu noktada, ithalatın kompozisyonu konusundaki yorumlarımıza, “yorumsuz” olarak, yıllık verilerin açıklanacağı 2014 Ocak ayı sonuna kadar ara veriyoruz.