O. Ertuğrul ÖNEN
Dış ticaret için malı üretir hazırlarsınız. Ancak, iş bununla bitmez, sıra yeni bir zahmetli aşama olan bu malların nakliyesine gelir. Ülkemiz Avrupa’nın en doğu köşesinde yer alması itibariyle klasik pazarı olan başta Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya olmak üzere klasik pazarlarına geçmişte kara yolu ile ulaşmaya çalışmıştır.
Ne var ki, taşımaların sayısının artması geçiş ülkeleri olan Yunanistan, Bulgaristan, Avusturya gibi küçük ülkelerde sorunlarla karşılaşmamıza yol açmıştır. Bu ülkeler yüksek geçiş ücretleri, haksız yere uygulanan cezalar gibi fiili engellemelerin yanında çevre sorunlarını, trafiğin yoğunluk artışını bahane ederek zamanla taşımacılıkta kullanılan kara nakil araçlarımız için sayısal kotalar belirlemeye başlamışlardır. Belirlenen bu kotaların ihraç taşımalarımız için yeterli olmaması yanında, sun’i bahanelerle geçişlerin engellenmesi hatta tamamen durdurulması karşısında yeni yol ve yöntemler aranmış ve Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin (UND) öncülüğünde taşıma yapan araçların Derince, Çeşme gibi limanlarımızdan RO-RO gemileri ile İtalya’nın başta Trieste olmak üzere Kuzey Adriyatik limanlarına taşınması uzun yıllardır uygulanan bir yöntem olmuştur. Ancak, bu defa Avusturya engeli karşımıza çıkmış ve belli bir sayının dışında kalan araçların “RO-LA” denilen demir yolu üzerinden taşınmasına yönlendirilmiştir. Demiryolu taşımacılımızın çok yetersiz düzeyde kalması ise dikkat çekicidir.
Bir fikir vermek üzere son 5 yıldaki (2009–2013) ihracat ve ithalatımızın hangi tür vasıtalarla taşındığını bir tablo halinde aşağıda çıkardık.
İhracat Taşımaları(Değer) (milyon ABD $) |
|||||||
2009 |
2010 |
2011 |
2012 |
2013 |
5 Yıllık Ortalama |
5 Yıllık Ortalama Paylar (%) |
|
Denizyolu |
47145 |
57784 |
73576 |
78034 |
82981 |
67904 |
51.81 |
Demiryolu |
906 |
990 |
1242 |
1019 |
957 |
1023 |
0.78 |
Karayolu |
42392 |
45948 |
50257 |
50482 |
53717 |
48559 |
37.05 |
Havayolu |
9764 |
7684 |
8577 |
21785 |
12932 |
12148 |
9.27 |
Diğer |
1933 |
1474 |
1252 |
1238 |
1279 |
1435 |
1.10 |
İthalat Taşımaları(Değer) (milyon ABD $) |
|||||||
2009 |
2010 |
2011 |
2012 |
2013 |
5 Yıllık Ortalama |
5 Yıllık Ortalama Paylar (%) |
|
Denizyolu | 73962 | 98629 | 133440 | 129020 | 139924 | 114995 | 54.48 |
Demiryolu | 1723 | 2454 | 3185 | 2346 | 1773 | 2296 | 1.09 |
Karayolu | 35514 | 42442 | 44516 | 39414 | 40055 | 40388 | 19.14 |
Havayolu | 11562 | 15131 | 21514 | 23797 | 32597 | 20920 | 9.91 |
Diğer | 20165 | 26885 | 38184 | 41958 | 37299 | 32898 | 15.59 |
(* “Diğer” kaleminin, özellikle ithalatta çok büyük değerlerde olduğu dikkat çekmektedir. Bu bölüm, boru hatları ile gelen, başta gaz olmak üzere, enerji ithalatıdır. Eğer uluslararası istatistik tutma konusunda teknik bir engel yok ise, TÜİK’in, “Diğer” yerine “Boru hatları” ibaresini kullanması, ulaşılan büyüklükler dikkate alındığında, istatistik faydalanıcıları açısından yararlı olacaktır.)
Bu tablonun incelenmesinden şu sonuçları çıkarmaktayız;
1. İhracat Taşımaları:
– İhracat taşımalarımızın bu 5 yıllık dönemde %51.81’i deniz, %0.78’i kara, %9.27’si ise hava yolu ile taşınmıştır.
– Diğer ülkelerde büyük önem taşıyan demiryolu taşımacılığından bizde eser
yoktur.
– Denizyolu taşımacılığında iniş çıkışlar bulunmakta buna mukabil karayolu taşımacılığı nispeten istikrarlı bir seyir izlemektedir.
– Havayolu taşımacılığında yüksek oranlı iniş çıkışlar bulunmasına rağmen 2012– 2013 yıllarında önemli bir sıçrama yaşanmıştır. Türk havacılık sektörünün gelişimine uygun olarak ve özel sektörün hava kargo taşımacılığına girmesinden sonra hava taşımacılığının payının daha da artabileceği değerlendirilmektedir.
2. İthalat Taşımacılığı:
– İnceleme dönemimizin ortalamalarına göre ithalat taşımacılığımızın %54.48i deniz, %1.09’u demir, %19.14’ü kara, %9.91’i hava, %15’i diğer yollarla yapılmaktadır.
– İthalat taşımalarımızda da denizyolu birinci sırada ve ihracat taşımalarına yakın bir orandadır.
– Demiryolu taşımacılığı ülkemizin demiryolu fakirliğine paralel olarak ithalat taşımalarında da önem taşımamaktadır.
– İthalat taşımalarımızda dikkat çekici olan karayolu taşımalarının ihracatta olduğu kadar büyük bir paya sahip olmamasıdır.
– İthalat taşımalarımızda bir diğer dikkat çekici husus ise diğer yıllarla diye nitelenen taşımaların tüm taşımalar içinde %15.59luk bir paya sahip olmasıdır. Bu da gerek posta yoluyla, gerekse yolcu beraberinde yapılan ithalatın küçümsenmeyecek bir boyutta olduğunu göstermektedir.
Sonuç olarak;
– Demiryolu taşımacılığımız yolcu taşımacılığında olduğu kadar yük taşımacılığında da yetersiz kalmaktadır. Demiryollarımızın halen ülkemizin birçok kentine, hatta Bursa gibi çok önemli bir sanayi kentine bile ulaşmamış olması, büyük sanayi tesisleri, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler gibi önemli yük verme ve alma mahallerine bağlantı hatlarının bulunmaması, çeken ve çekilen vasıtaların nitelik ve nicelik olarak yetersiz kalması demiryolları taşımacılığımızın engelleridir. Türkiye’nin bu alanda hızlı bir değişime gereksinimi vardır.
– Karayollarımız son yıllarda önemli bir gelişme göstermiştir. Karayolu taşıma kapasitemiz Avrupa’nın en büyüğüdür. Ancak burada da deniz ve demiryolları ile kara yollarını kombine ederek engelleri aşacağımız, maliyetleri ve taşıma sürelerini asgariye indireceğimiz yeni yol ve yöntemler bulunması zorunludur.
– Havayollarımızın, özellikle hava alanlarımızın sayısal ve nitelik olarak büyük aşama geçirmesi, THY’nin ve özel sektör havacılık kuruluşlarının üstün çabaları ile uçak ve uçulan nokta sayısının artması ile ciddi bir gelişme göstermiştir.
Ancak havayolları ile yük taşımacılığı için özel terminallerle yeni kargo uçaklarına gerek olduğu kadar havayolu ile kargo taşımacılığında maliyetleri düşürecek özel önlemlere de ihtiyaç duyulmaktadır.
– Üç tarafı denizlerle çevrilen ülkemizde deniz taşımacılığının olmazsa olmazı, limanlarımızın büyük tonajlı gemilerin yükleme, boşlatma yapacağı düzeye çıkarılması, hızlı yükleme boşaltma yapılacak araçlarla donatılması ve başta demiryolu olmak üzere hinterlanda bağlanması gereğinin altını çizmeliyiz.
Deniz ticaret filomuz DWT olarak son 5 yılda %25’in üzerinde bir artış kaydetmiş olmakla beraber bizim gibi bir deniz ülkesi için halen yetersizdir.
Genel olarak atılmış iyi adımlar var, adımlarımızı hızlandırarak bu yönde devam etmeliyiz. Zira pazara ulaştıramadığımız bir ürün değer değildir.