O. Ertuğrul ÖNEN
Birçoğunuz, başlığı görünce “şimdi bu da nereden çıktı” diyeceksiniz. Gerçekten çok bilinen, günlük kullanımda olan bir deyim değildir. Hukuki bir deyimdir. Bir taşınmaz malı haksız bir şekilde işgal edenler için kullanılır.
Sait Faik Abasıyanık’ın ünlü hikâye kitabı “Lüzumsuz Adam; Az Şekerli” de yer alan lüzumsuz adamlar bu fuzuli şagillerden değildir.
Bu dünyayı da ister istemez bir taşınmaz olarak kabul edersek, bu en büyük taşınmaz üzerinde de örneklerine günlük yaşamımızda sıkça rastladığınız fuzuli şâgiller yer almaktadır.
Diyecekseniz ki bu kişilerin tamamının adları, soyadları, doğum yerleri, tarihleri ve bunları belgeleyen kimlikleri vardır. Olsun, bu onların fuzuli şâgil oldukları gerçeğini değiştirmez.
Çok bilinen bir deyim vardır. Her canlının dünyada bir görevi vardır ve bir amaç için dünyaya gelir. Ben bu deyişi özellikle insan denilen canlı varlık açısından dünyaya, çevresine, insanlığa olumlu bir katkı yapmak şeklinde anlıyorum.
Doğal olarak meseleye bu açıdan bakınca bir çevre kontrolü ile lüzumsuzların, lüzumlulardan sayısal olarak daha fazla olduklarını tedirginlikle gözlemliyorsunuzdur.
Önce tanınmışlardan birkaç örnekle başlayalım. Milyonlarca insanın hayatına, bir o kadarının yaşamının çöpe dönemsine, dünyanın yakılıp yıkılmasına neden olan insanlıktan nasibini almamış Hitler fuzuli şâgil değildir de nedir?
Çağdaş bir örnek; Donald Trump, insanlığın ortak değeri olarak uzun uğraşlar sonucu kurulan (WHO) Dünya Sağlık Örgütü’nü işlevsiz hale getirmekten, Paris İklim Antlaşması’ndan ABD’ni çekerek dünyanın yok oluşuna zemin hazırlamaktan öte, eline geçen büyük imkânlara rağmen başka hangi yararlı hizmeti ile anılacaktır.
Adam bir ülkenin vatandaşıdır. Devletin koyduğu kuralların hiçbirine uymaz, milletine karşı görevlerini yerine getirmez. Hatta ailesine bile hayrı dokunmaz ancak, üretilen ortak değerlerden payını fazlasıyla almaktan geri kalmaz,
Suç makinasıdır. Çocukluğundan itibaren adeta bu amaçla dünyaya gelmiş gibi adı toplumun başına bela olmaktan öte hiçbir hayırlı olayla hatırlanmaz,
Devlet memurudur, görevini yapmaz, toplumun zararına işlere bulaşır. Polistir, yargıçtır haklının, hakkın değil haksızın, haksızlığın yanındadır,
İşadamıdır. Tek düşüncesi servetini büyütmektir. Hiçbir kurala, hiçbir etik değere saygısı yoktur. Onun için hedefinin önünde duran her türlü engel satın alınabilir,
Bilim adamıdır. Böyle bilinir ancak bir şey üretmez, üretilenleri sahiplenir,
Sanatçı diye geçinir. Sanatçılığı değil skandalları konuşulur. Zaten bunlarla ün sahibi olmuştur,
Mühendistir. İki kere ikiden haberi yoktur. Yaptığı köprü yıkılır, kurduğu fabrika bir şey üretemez,
Doktordur. Sanırsınız birinci sınıf tüccardır. Çaktırmadan böbreğinizi sizden alır başkasına takar,
Din adamıdır. Cennetin tapusu cebindedir. İstediğine dağıtır,
Siyasetçidir, ülkeyi emanet edersiniz, tapusunu üstüne çıkarır,
Üçkâğıtçıdır, düzenbazdır. Hiç inkâr etmez o bu amaçla dünyaya ayak basmıştır. Aslını inkâr etmez, dolayısıyla fuzuli şâgil sayılmaz.