Geçtiğimiz yılda büyüme hedeflerini gerçekleştiren Debreli Lojistik, bu yıl için temkinli sağlam adımlarla ilerlemeyi planlıyor
2011 yılından Debreli Lojistik Hizmetleri adı altında sektörde forwarding hizmeti vermeye başlayan firma, ülkemizle ticaretini geliştiren Rusya, Ukrayna ve diğer BDT ülkelerine sevkiyatlar gerçekleştiriyor. Müşterisinin bütün ihtiyaçlarına cevap verebilecek adres olmak amacıyla hareket ettiklerinden ve ürün yelpazesini arttırmak için çalışmalar yaptıklarından bahseden Firma Sahibi Hasan Demir, “Müşterilerimize ekonomik, hızlı ve güvenli taşıma hizmetlerini kalite standartları içerisinde gerçekleştiriyoruz. Firmamız başta Rusya, Ukrayna ve Türk Cumhuriyetleri ülkelerine, portföyünde bulunan 90–120 metreküp arası değişen ölçülerde araçları ile TIR, armatör firmalar ile yapılan “Service Contrat” anlaşmaları ile de konteynır servis vermektedir. Rusya Federasyonu –Moskova’ya Ukrayna – Kiev’e Moldova – Kisinv’e parsiyel yük taşımacılığı yapmaktadır. Değişen zamanın gerisinde kalmamak, bilakis bir adım önde olmak ve stratejik ortak olmayı hedefleyen müşterilerine uzun vadeli mükemmel hizmet vermek için devamlı çalışma ve araştırma içinde bulunmaktadır” diye konuştu.
2011 yılında faaliyete geçtiklerinden söz eden Demir, “Geçtiğimiz yılda yüzde 20 büyümeyi planladık ve hedeflerimize ulaştık. Özellikle ithalat taşımalarında hedef çıtamızın üstüne çıktık. Her yılsonunu gelecek yılın çıtası olarak düşünüyoruz, adımlarımız temkinli bir şekilde ilerleteceğiz” dedi.
Nakliye, gümrüklü taşıma, proje taşımaları, parsiyel taşımalar yapan firmanın 2012 yılı içerisinde birçok proje taşımasını (Rusya) başarıyla gerçekleştirdiğini belirten Demir, “Türkiye’de İzmir ve Adapazarı’nda yurt dışında, Ukrayna’dan sonra Rusya’da şube açıp büyüme hedeflerimize bir adım daha yaklaşmaktayız. Çalıştığımız sektörler inşaat, makine, tekstil ağırlıklı olup zaman içerisinde diğer sektörlere de yönelmeyi düşünüyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin küresel ticaret içindeki yerinin uzun yıllardır dikkat çektiğini söyleyen Demir, “Tarih boyunca Doğu’nun Batı ile kesişme noktası olarak görülen ülkemiz, sahip olduğu jeopolitik konum sayesinde küresel ulaştırma rotasının lojistik üssü olmaya aday ülkesi. Küresel lojistik harcamalarının 7 trilyon dolara ulaştığı günümüzde lojistik endüstrisinin küresel ekonomi ve küresel ticaret içindeki yeri dikkat çekicidir. Türkiye, küresel ekonomide olduğu gibi, küresel lojistik alanında da önemli bir aktördür. Ülkemiz, üretim-tüketim hattı üzerinde 600 milyar dolar tutarında bir mal akışının yolu üzerindedir. Bu stratejik konumu nedeniyle Türkiye’ye startejik bir lojistik üs rolü biçiliyor ve bu hedefe ulaşma yolunda çok daha fazla çaba sarf edilmesi gerekiyor. Dünya Bankası’nın yayınladığı “küresel ulaşım ve lojistik üsler” listesinde Singapur 1’inci sırada, Türkiye 34’üncü sıradadır. Bu kesinlikle küçümsenemeyecek bir sıradır. AB’nin lojistik merkez saydığı Bulgaristan’ın 55’inci sırada olduğunu söylemek çoğumuzu şaşırtacaktır” dedi.
Lojistik bir üs olabilmek için küresel dolaşımdaki mal hacmini çekebilecek bir merkezi liman ülkesi olmanın da şart olduğunu ifade eden Demir, “ Dünya ticaretinin hacim olarak ağırlıklı deniz taşımacılığı ile gerçekleştirildiği bilinen bir gerçek. Türkiye, Ambarlı, Mersin, İzmir İstanbul gibi büyük limanlara ev sahipliği yapan ve denize kıyı kapasitesi açısından dünyanın en şanslı ülkelerinden birisi. Yükselen Doğu’nun Batı’yı besleyeceği küresel ulaştırma rotası, yeniden canlandırma çabalarına anlamlı katkılar sağlamak zorunda olduğumuz tarihi İpek Yolu’dur. Türkiye, bu yolun üzerindedir ve güçlü bir lojistik üs ve partner olarak bu yolu geliştirme potansiyeline sahiptir” diye konuşu.
İhracat ve İthalat firmalarının kendi bünyeleri içinde lojistik birimlerini oluşturmaları mevcut nakliye firmalarını zor durumda bıraktığını ifade eden Demir, “Lojistik ülkemizde de hızla gelişiyor yeni kuruluşlar kuruluyor, ortaklıklar yapılıyor, yabancı kuruluşlar ülkemize geliyorlar, üreticiler artık tedarik zinciri ve lojistik ayırımını yapmaya başladılar. Artan kapasitenin kar getirmesi beklenirken cirolarda artış sağlandı ancak kar marjları o derece artmadı. Birim ünite başına uluslararası taşıma, yurt içi taşıma, depolama, son 2 yıldır neredeyse gerileyecek durumda devam ediyor. Her firmanın ne iş yaptığına karar vermesi, buna göre belgesini alması ve çalışmaya başlaması şarttır. Artık her işi yaparım devri yerine ben bu iş için kuruldum devri başlayacak ve pazarda bir segmentasyon yaşanacaktır. Bu da verilen hizmetin kalitesinin artmasına, sorumluluğunun büyümesine, haksız ve kirli rekabetin azalmasına, fiyatların bir miktar yükselmesine neden olacaktır. Gelecek günlerde yeni şirket birleşmeleri izleyeceğimizi, yabancı kuruluşların birkaç lojistik şirketine talip olacaklarını, satın alacaklarını ve hizmetlerini Anadolu’ya yayacaklarını beklemekteyim” dedi.