o. Ertuğrul ÖNEN
Ekonomimiz için yaşamsal önem taşıyan dış ticaretimizin 2024 sonuçlarını değerlendirerek bilgilerinize sunmuştum. Aradan 5 ay geçti değişen bir şeyler oldu mu, ne dersiniz birlikte bakalım mı?
Önce aylar itibariyle dış ticaretimiz nasıl bir gelişme göstermiş onu bir tablo halinde görelim.
2025 Ocak-Mayıs Dış Ticareti (aylar itibariyle)
(Milyar ABD$)
Değerlendirmesini daha sonra yapmak üzere 5 aylık kümülatif sonuçlara da bir göz atalım.
Ocak-Mayıs(kümülatif)
(Milyar ABD$)
Her iki tabloya birlikte baktığımızda gördüklerimizi şu şekilde özetleyebiliriz;
- Kararsız bir ihracat seyrimiz var. Bir yükseliyor, bir düşüyor. Bu gelişen, işleri yolunda giden bir ekonominin işareti değil
- İthalat artmaya devam ediyor. Oradaki seyir ihracata göre daha kararlı ve koşullar böyle devam ederse bu artışların daha da hız kazanacağını söylemek kehanet olmaz,
- Nisan ayı diğer aylardan oldukça ayrılmış, bu ilk 5 ayın en yüksek ithalat, en yüksek dış ticaret açığı, en düşük İhr. /İth. Karşılama oranı ve en düşük ihracat değerlerinden biriyle karşı karşıya kalmışız bu nisan ayında.
- Mayıs ise bir toparlanma ayı olmuş gibi görünüyor,
- 5 aylık bu dönemde ihracat artışımız %3,5 gibi bir oranla çok düşük kalmış, ithalatımız %5,7 ile daha hızlı artmış,
- İthalatın daha hızlı artması dış ticaret açığımızın %12,1 gibi yüksek oranlı büyümesi sonucunu getirmiş,
- Dolayısıyla, ihracatımızın ithalatımızı karşılama oranı da gerilemiş.
Sonuç olarak 5 aylık dış ticaret sonuçlarının aleyhimize geliştiğini söylemek sanıyorum yanlış olmaz. Yalnız bir gerçek var ki, uygulanmakta olan ekonomi politikasının dış ticaretimize daha olumsuz yansıması beklenirken sonuçlar henüz beklenenler düzeyinde değil.
Ocak-Mayıs dönemine ilişkin olarak incelediğim diğer verilerden öne çıkanları ise şöyle;
- Bu dönemde yatırım mallar ithalatımız 0.8 küçülmüş, yatırım malları ithalatının bu düzeyi büyümeye ihtiyacı olan bir ülke için olumsuz bir sinyaldir.
- İthalatımızın en büyük kalemi olan hammadde ve ara malları ithalatımız %5,8 artışla genel ithalat artışımızın (%5,7) düzeylerinde gerçekleşmiştir.
- 2022 yılında yıllık 292,4 milyar$ lık bir büyüklükten 2023 de 251.3, 2024 de ise 238.3 düzeyine gerileyen hammadde ve ara malları ithalatımızın ilk 5 aylık dönemde artış kaydetmesi iki farklı şekilde değerlendirilebilir. Bir yönüyle sanayi çarkları daha hızlı dönmeye başladı denebilirken, diğer yönüyle sıkışan ve ucuzlayan Çin ihracatının yerli üretim yerine geçtiği şeklinde bir varsayım da söz konusu olabilir.
- Tek başına mayıs ayına baktığımızda yatırım malları ithalatımız %1,3, hammadde ve ara malları ithalatımız %0,6, gibi düşük oranlı artışlarla yerinde sayarken, tüketim malları ithalatımızın tam bir patlama yaparak %42,9 oranında arttığını görmekteyiz.
- Çin, ithalatımızdaki payını arttırmaya devam ediyor. En fazla ithalat yaptığımız ilk 3 ülkenin verileri aşağıya çıkarılmıştır.
İthalatımızdaki İlk 3 Ülke
Ocak-Mayıs 2025
Görüleceği üzere Çin ithalatımızdaki lider konumunu pekiştirmeye devam ediyor. ABD ile girdiği ticaret savaşı bu ülkenin bize ve bizim gibi ülkelere ilgisini ve agresifliğini artıracaktır. Önemli olan biz onlara karşı nasıl bir tutum sergileyeceğiz. İthalatımızda birinciliği kimseye kaptırmayan Çin en fazla ihracat yaptığımız 20 ülke arasında bile yer almamaktadır. Bu ülkeye ihracatımız ithalatımızın %10 unu dahi karşılamamaktadır.
Onlar milli paraları Yuan’ın değerini düşük tutup dünya piyasalarını ele geçirirken, biz aşırı değerli TL ile adeta ithalata prim veriyoruz. Dış ticaret ve dış ödemeler açığı vermekten kurtulamıyoruz. Bu devran böyle devam edemez.
Hani şu ünlü Anadolu şiirinde ifadesini bulduğu gibi
Hasan dağı arpalıktır
Eğer Saban yürürse
Her derede bir değirmen
Eğer suyu gelirse
Her kümeste bir tavuk
Eğer köylü verirse
Güzel gidiş bu gidiş
Eğer sonu gelirse
Söylenmesi gerekeni ne güzel söylemişler, başka söze gerek var mı?