Ömer BERKİ
Ticaret Bakanı Sayın Ruhsar Pekcan’ın, 29 Ağustos 2019 günü, İstanbul’da, “istikrarlı büyümenin ihracata dayalı olduğu” şeklinde ifade edilen 11. Kalkınma Planı’ndaki ilkeye paralel bir yaklaşımla “İhracat Ana Planı”nı açıkladığını basından öğrendik.
Öncelikle belirtmek istediğimiz husus şudur: Ülkemizin “ihracata dayalı kalkınma modelini” benimsemesinin miladı 24 Ocak 1980 tarihidir. “24 Ocak Kararları” olarak anılan düzenlemelerle, ülkemiz korumacı politikalardan vaz geçip kısaca “liberal ekonomi” şeklinde adlandırılan yeni ekonomik düzene geçmiştir. Bu politikanın da en önde gelen unsuru “ihracata dayalı kalkınma” olmuştur. 24 Ocak 1980 tarihini takip eden tüm hükümetlerin programlarında istisnasız olarak aynı ilke yer almıştır. Bu ilkenin ne kadar arkasında durulabilmiştir, o ayrı bir konudur ve tartışmaya açıktır.
Sayın Bakanın “İhracat Ana Planı” olarak adlandırılan konsept içinde altını çizdiği konular ise, saptayabildiğimiz kadarıyla satır başlıkları halinde şunlardır:
– 2023 yılı ihracat hedefinin 226,6 milyar dolar olarak belirlenmesi.
– On yedi hedef ülke saptanması.
– Yüksek teknolojili ürünlerin ihracatının, sanayi ürünleri ihracatı içindeki payının % 3,5’tan % 5’e çıkarılması. Bunu yaparken de “ihtisas Serbest Bölgeleri”nin kullanılması.
– “Blokzincir uygulamalarının dış ticaretin her alanında yürürlüğe konulması.
– İhracat yapmayan firmalarımızın ihracatçı yapılması.
– Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak bir proje ile “Dış Ticaret Meslek Liseleri Projesi”nin hayata geçirilmesi.
Bunlar, şüphesiz ki güzel ve kulağa hoş gelen hedefler. Gerçekleşmesi halinde, ülkemize
farklı bir “ihracatçı ülke statüsü” kazandıracaktır. Bu hedeflerin gerçekleşmesi için, ülkemiz gereksinimlerini dikkate alarak, uygulanabilir ve gerçekçi bir yol haritası çizilmesi kaçınılmazdır. Örneğin, esasen sistemde var olan “Dış Ticaret Meslek Liseleri”ne yeni bir format kazandırılacaksa, bu yeni formatta müfredat nasıl dizayn edilecek ve bu liselerde eğitim verecek eğitimciler nasıl seçilecek ve yetiştirileceklerdir? Asıl mesele ve soru budur. Karar alıcılara, bu işin içinde yarım asıra yaklaşan deneyimimizle tavsiyemiz, “Dış Ticaret Meslek Liseleri” uygulamasında “Dış Ticaret / Uluslararası Ticaret / Lojistik Yüksekokulları ve Meslek Yüksekokulları” uygulamalarındaki hata ve eksikliklerden çıkarımlar yapmaları yönündedir.
İhracat Ana Planı’nın ülkemizin genel ve bireysel refahı açısından olumlu gelişmelere vesile olmasını içtenlikle diliyoruz.