Ömer BERKİ
Avrupa Birliği’nin (AB) her yıl yayımladığı “Türkiye İlerleme Raporu”nda (2016 yılından bu yana “Türkiye Raporu” adıyla yayımlanmaktadır) tüm müzakere fasılları ve bu çerçevede 1 numaralı fasıl olan “Malların Serbest Dolaşımı” ile ilgili saptamalar ve değerlendirmeler de yer almaktadır. AB tarafından hazırlanan bu raporlardaki tüm saptama ve değerlendirmelere katılmamakla beraber “Malların Serbest Dolaşımı” başlıklı bölümde yer alan “Türkiye bu fasılda oldukça hazırlıklıdır” şeklindeki saptama, raporun tüm fasılları dikkate alındığında oldukça olumlu ve gerçekçi bir yaklaşımı ifade etmektedir.
Bu olumlu yaklaşım aynı zamanda, “Malların Serbest Dolaşımı”, başka bir ifadeyle “mal ticareti” konusunda Türkiye’nin bu alandaki AB mevzuatına uyumda gösterdiği başarının net bir kabulü, hatta itirafıdır. Sözünü ettiğimiz mevzuat içindeki baş aktör de hiç şüphesiz ki “Gümrük Kanunu”dur. “Community Customs Code” başlığı ile 1992 yılında yayımlanan ve tüm AB ülkelerinde geçerli olan bu Gümrük Kodu ülkemize adapte edilerek TBMM’de kabul edilmiş, 4 Kasım 1999 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış, üç ay sonra (4 Şubat 2000) yürürlüğe girmiştir. AB’nin bahsini ettiğimiz Gümrük Kodu 252 madde iken, 4458 sayılı Gümrük Kanunumuz ise 246 madde olarak düzenlenmiştir. Deyim yerindeyse “tam uyum” sağlanmıştır.
Takip eden yıllarda, ihracat ve ithalat işlemlerinin elektronik ortamda yapılmaya başlanmasının ve 2010’lu yılların ortalarına geldiğimizde bu işlemlerin neredeyse tümünün elektronik ortama taşınmasının bir neticesi olarak AB, 1992 tarihli Gümrük Kodu’nu yenilemiş ve bu defa Union Customs Code (UCC) adıyla ve 288 madde olarak 1 Mayıs 2016 tarihi itibariyle bu yeni düzenlemeyi uygulamaya koymuştur.
Bu yeni “Birlik Gümrük Kodu”na uyum için ülkemizin ilgili kurumları gerekli çalışmaları yaparak 228 maddelik bir taslak metin hazırlamışlardır. Ancak bu taslak metin henüz “tasarı” haline dönüştürülmemiş, dolayısıyla TBMM süreci (Komisyon-Genel Kurul) de henüz başlamamıştır. Taslak, AB yeni Gümrük Kodu’na göre 60 madde daha dar bir metin olmakla beraber, bundan sonraki aşamalarda daha da olgunlaşacağı tabiidir.
Ülkemizin ihracat ve ithalat akış süreçlerinin günümüzde büyük ölçüde elektronik ortamda gerçekleştirildiği hususu dikkate alınarak, yeni Gümrük Kanunumuzun fazla gecikilmeksizin, örneğin önümüzdeki yasama yılında uygulamaya konulması, modern bir mevzuata uyum yanında dış ticarette gelişmiş bir ülke olduğumuzun bir göstergesi anlamını da taşıyacaktır.
Yeni Gümrük Kanunu aynı zamanda, Ticaret Bakanlığı’nın çok önem verdiği “Dış Ticarette Blok Zinciri” konseptine de son derece değerli bir katkı da sağlamış olacaktır.
Not:
4458 sayılı Gümrük Kanunu’ndan bahsetmişken, tarihe not düşmek adına, rahmetli ve değerli siyasetçi Kamer Genç’ten de bahsetmekte yarar görmekteyiz. Bahis konusu Kanunun TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi (görüşülememesi) aşamasında, diğer konuların daimi surette öncelenmesi nedeniyle birkaç haftada yasanın çok zahmetle ancak 2-3 maddesi geçebilmiş iken, Kamer Genç bir grup arkadaşını da organize ederek verdiği bir önerge ile Gümrük Kanunu’nun temel yasa olarak görüşülmesini sağlamış ve 246 maddelik Kanun bu sayede bir iki saatlik bir mesai sonucunda Genel Kurul’dan geçmiştir. Kendisini rahmet ve minnetle anıyorum.