DÜNYADA ve TÜRKİYE’DE TRANSİT TİCARET ve RE-EKSPORT
Dünya ticaretinde iki ülkenin, geleneksel yapı dışında “ayrıcalıklı” konumu vardır. Bunlar, tahminlerin aksine, ne Almanya, ne Güney Kore ve ne de Japonya’dır. Saydığımız bu ülkelerin ve daha birçoklarının, kuşkusuz, konvansiyonel ticaret konusunda farklı başarı hikâyelerinin altında imzaları bulunmaktadır. Burada, dikkat edildiyse altını çizdiğimiz ifade “konvansiyonel ticaret” kavramıdır. Geriye hangi yöntemler kalmaktadır? Çok seri bir şekilde saydığımızda karşımıza; özellikle karşılıklı ticaretin (counter trade), takas, offset, kliring gibi alt ayırımları yanında; mevzuatımızda, “ithal edilen malın ihracı” olarak ifade edilen re-eksport ve transit ticaret çıkmaktadır. Karşılıklı ticaretin, dünya genelinde çok yaygın ve yoğun bir uygulama alanı bulmadığı dikkate alınırsa, konvansiyonel yöntemler dışında re-eksport ve özellikle transit ticaret, ön plana çıkmaktadır. İşte tam bu noktada ortaya, yazımızın en başında isimlerini zikretmeden, sadece “iki ülke” diyerek bahsettiğimiz ülkeler çıkmaktadır: Hong-Kong ve Singapur.
Önce bu iki ülke ile ilgili 2012 rakamlarını DTÖ istatistiklerinden aktaralım:
İhracat:
Hong Kong 493 milyar $ (471 milyar $’ı re-eksport)
Singapur 408 milyar $ (180 milyar $’ı re-eksport)
Yüzölçümlerine baktığımızda (Hong Kong 1.092 Km2, Singapur 716 Km2) bu ülkelerin muazzam re-eksport gelirlerinin nedeni, kendiliğinden ortaya çıkmaktadır: Bu iki ülkede de “üretmek” için alan yoktur. Yaşamak için re-eksport yapmak zorundadırlar ve bunu de mükemmelen yapmaktadırlar. Burada, Vakıf olarak teknik bir açıklama yapmakta fayda görmekteyiz: DTÖ istatistiklerinde her ne kadar “re-eksport” denilmekte ise de, bunu teknik olarak “re-eksport ve transit ticaret” olarak okumak gerekmektedir. Bu durum, istatistiklerde açık olarak yer almasa da, dış ticaret pratiklerinden yansıyan bir gerçektir.
Bu, “geleneksel re-eksportçu” ülkelere Dubai’yi de eklemek gerekmekte olup, bu ülkenin re-eksport verilerinde, 2020’lerde Singapur’a yaklaşması, ilgili çevrelerce tahmin edilmektedir.
Türkiye’nin re-eksport verilerini tam olarak saptamak mümkün olmamakla beraber, TCMB kayıtlarındaki transit ticaret verileri yarım milyar doları dahi bulamamış durumdadır.
Türkiye’nin, 2023 ve daha ileriki tarihlerdeki dış ticaret vizyonunu ve projelerini, gecikmeksizin, transit ticareti de öngörecek şekilde formatlaması gerekmektedir. Türkiye için dünya ticaretinde 1. Lig’e çıkmanın yolu bir ölçüde konvansiyonel yöntemlere yönelmekten geçmektedir.