Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Son Haberler
Buradasınız: Anasayfa / Genel / Yalan, Kuyruklu Yalan, İstatistikler!

Yalan, Kuyruklu Yalan, İstatistikler!

istatistik-grafik

Başlıkta kullandığımız üçleme, bilinen bir söylemdir. Buna rağmen kısaca hatırlatalım. Soru şudur: Dünyada kaç çeşit yalan vardır? Cevap: “Üç çeşit: Yalan, kuyruklu yalan, istatistikler”.

Bu üçlemeye katılmadığımızı hemen ifade etmekte fayda görmekteyiz. İstatistikler, iyi ellerde değerlendirildiğinde, yalan bir tarafa, gerçeğin ta kendisini sergilerler. Analiz yapmamızı ve hatta strateji üretmemizi sağlayan verilerin başında gelirler. Burada ön koşul “iyi ellerde değerlendirme” hususudur. İyi ellerde değerlendirmeye destek olacak unsur da “iyi ellerde hazırlanma” olarak tanımlanmalıdır. Zira, istatistikleri hazırlayanlar, analizcilere en sağlıklı verileri sunmakla yükümlüdürler.

İşte bu kombinasyon sağlandığında, yani “doğru veri sağlama ve bu verilerin iyi analizi” ekseni sağlıklı bir şekilde çatıldığında, istatistikler, bir söylemde ifade edildiği gibi “doğruyu ve hep doğruyu” içeren veriler olarak, sonsuz kıymete sahip bilgiler haline dönüşeceklerdir.

Mesleğimiz ve gerek Türk Dışticaret Vakfı bünyesinde, gerekse Üniversitelerde verdiğimiz eğitimler dolayısıyla istatistiklerle yakın ilişki içinde olmamız, deyim yerindeyse eşyanın tabiatı icabıdır. Bu bağlamda “Girişim”in değerli okuyucularıyla bir saptama ve buna ilişkin yorumumuzu paylaşmak istiyoruz.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), demografi, eğitim ve daha onlarca, hatta yüzlerce konuda olduğu gibi, dış ticaretle ilgilenenler için de son derece değerli veriler sağlamaktadır. Dış ticaret alanında politika üretmek durumunda olan kamu kurumlarımız yanında, meslek kuruluşlarımız ile ihracatçılarımız ve ithalatçılarımızın bu verilerden, adeta “pozisyon belirleme” mekanizması olarak yararlandıkları bilinen bir vakıadır. Doğrusu da, esasen budur.

TÜİK’in “Dış Ticaret İstatistikleri” bölümünde, çeşitli veriler içinde, bir de “Ödeme Şekillerine Göre İhracat” (ve tabii “ithalat”) bölümü yer almaktadır. Bu istatistikler, “Peşin Döviz”, “Akreditif”, “Vesaik Mukabili”, “Mal Mukabili” ve “Kabul Kredili” ödeme ana başlıklarıyla verilmektedir. 2012 yılı istatistiklerine bakıldığında “Peşin Dövizle İhracat”ta, geçmiş yıllara nazaran tam iki misli seviyede çok önemli bir oransal artış görülmektedir. Önce “Peşin Dövizle Ödeme” şekli istatistiklerini verip, sonra da, kendi penceremizden yorumunu yapalım.

 

   Toplam ihracat         Peşin dövizle ihracat    Peşin döviz/Toplam ihracat oranı (%)

1998                 26.974                               1.626                                      6,0

1999                26.587                                1.539                                      5,8

2000                27.774                              1.039                                      3,7

2005               73.476                                3.336                                      4,5

2010              113.883                                8.819                                     7,7

2011              134.907                               9.683                                     7,2

2012            152.537                                 21.881                                   14,3

 * Kaynak: TÜİK

* Değer: Milyon $

Okuyucuyu fazlaca rakama boğmamak için tabloyu, tüm yılları kapsayacak şekilde genişletmek istemedik. Ancak, merak edenler olabilir düşüncesiyle, 2000-2004 arasında ortalama yıllık % 5 civarında, 2006-2009 yılları arasında da ortalama yıllık % 7 civarında ”peşin dövizle ihracat” yaptığımızı belirtmekte yarar görmekteyiz.

Düz bir yorum yaptığımızda, peşin dövizle ihracatımızı 2012 yılında önceki yılların genel ortalamasına göre % 100 oranında arttırmamız, son derece takdire şayan bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak, ihtisas sahibi kişiler olarak, bu “patlamanın” bir mi, yoksa birden çok ürüne mi veya bir ülkeye mi ya da birden çok ülkeye mi ve yahut tek bir ülke ve tek bir ürüne mi, yani kısacası neye dayandığını sorgulamak ve bilmeyi istemek hakkımızdır diye düşünmekteyiz. TÜİK veya basınımız, eğer bu durumun izahını yapmış ise, biz atlamışız demektir. Bu nedenle de okuyucunun vaktini boşa harcadıysak özür dileriz. Ancak, bu istatistik verinin açıklamasına bu kaynaklarda rast gelmediğimizi de belirtelim.

Eğer her hangi olağan üstü bir durum olmamasına rağmen ihracatçımız bir % 14’lük “peşin ödeme trendi” yakaladıysa, Çinlilerin çok övündüğü “Biz peşin dövizle ihracat yaparız!” noktasına, önümüzdeki 5-10 yıl içinde gelmemiz, ilgili çevrelerin önemli bir beklentisi olacaktır.

TOSYÖV’ün bu değerli yayın organında “uygulamaya yönelik bilgiler verme” sözümüzü, değişik bir açıdan yerine getirdiğimiz inancıyla saygılarımızı sunuyoruz.

Ömer BERKİ

Türk Dışticaret Vakfı
Yönetim Kurulu Üyesi
Genel Koordinatör

TOSYÖV’ün Girişimcinin Gücü Dergisinin 137. Sayısında yayınlanmıştır.

Hakkında admin

Türk Dışticaret Vakfı

Cevapla

Scroll To Top