9 Temmuz 2018 Pazartesi günü itibariyle Ekonomi Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın birleşmesinden oluşan “Ticaret Bakanlığı” olgusu yeniden hayata geçirildi. “Yeniden” diyoruz, zira bu son Ticaret Bakanlığı ile Cumhuriyet tarihimizde aynı adla bir bakanlık üçüncü defa kurulmuş oldu.
Bu yeni Ticaret Bakanlığı’nın bizce belirgin özelliği, dış ticaret ve gümrük işlerinin ilk defa aynı çatı altında toplanıyor olmasıdır. Bu durum, özellikle ihracata dönük kalkınma modelinin uygulanmaya başladığı 1980 sonrası için önemli bir gelişmedir. Bu yapıdaki bir kurumdan ilgili çevrelerin ve kamuoyunun beklentisi yüksek olacaktır.
İlgili çevrelerden biri olarak beklentilerimizden biri olarak “2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin revize edilmesi” hususunu gündeme taşımakta yarar görmekteyiz. Bu hedef ilk olarak, Suriye, Irak, Libya gibi pazarlar kaybedilmeden, 2012 yılında konulmuştur ve o dönem için ulaşılması zor, ama gerçekleştirilmesi imkânsız olmayan bir hedef olarak değerlendirilebilir. Ancak geçen yıllar içinde yaşanan ciddi siyasi sıkıntılar yanında, dünya genelindeki talep daralmaları nedeniyle, 2018 yılına gelindiğinde 2023’te 500 milyar dolar ihracat hedefi realist olmaktan epey uzakta kalmıştır.
Üstüne üstlük, 500 milyar dolar hedefinin konulduğu yıl olan 2012’de ihracatımız 152,4 milyar dolar iken, aradan geçen beş yıldan sonra 2017 yılında ise bu rakam sadece % 3 artışla 157 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Dolayısıyla bu beş yılda hemen hemen hiç artmayan ihracatımız nedeniyle 500 milyar dolarlık ihracat hedefi maalesef daha, tabir caizse “yeni start almışken” ve motivasyon tavan yapmış iken sekteye uğramıştır.
Bu konuyu gündeme getirmemizin sebebi, bu rakamın 2023 hedefi olarak elan dillendirilmesindendir. Yeni Ticaret Bakanlığı, İhracat Genel Müdürlüğü’nde, kamu uzmanları yanında özel sektörün, diğer bir ifade ile İhracatçı Birliklerinin ve bu birliklerin üst yapılanması Türkiye İhracatçılar Birliği’nin katılımıyla oluşturulacak bir Ad-Hoc Komite’nin yapacağı bir analizle yeni ve gerçekçi bir 2023 ihracat hedefi koymalıdır. Yeni siyasi sorunlar yaşanmaması, küresel talepte daralma olmaması, kur istikrarı ve daha birçok ön şart saklı tutularak bu hedef iyimser bir tahminle artı eksi % 10 yanılmayla -yuvarlak bir rakam olarak verelim- 250 milyar dolar olabilir.
Doğaldır ki bu, dış ticaretçi içgüdüsüyle yaptığımız tahmin, adı üzerinde bir “tahmin” niteliğindedir, bir “hedef” değildir. Hedefi koyacak olan devlet ve özel sektörün ortaklaşa yapacakları çalışma sonunda ortaya çıkacaktır.
Yeni Ticaret Bakanlığı’nın öncelikli işinin bu olması lâzımdır.
Aman dikkat: Bu arada 2023’te ithalat 500 milyar dolara çıkmasın. Zira ülkemizde ihracatın ithalatı karşılama oranı istikrarlı bir şekilde % 60’larda gezinmektedir. Bazen % 50’lere, çok seyrek olarak da % 70’lere çıkmaktadır. Son 15 yılın ihracatın ithalatı karşılama oranının ortalaması % 64,9’dur.
Bu tablo karşısında ihracat hedefi ne olursa olsun ithalat muhakkak göz hapsinde tutulmalıdır.
O nedenle tekrarlıyoruz: Aman dikkat!
Ömer Berki