Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Son Haberler
Buradasınız: Anasayfa / Haftanın Yazısı / BÜROKRAT
(DIŞ TİCARET BÜROKRATLARI BAĞLAMINDA BİR ANALİZ)

BÜROKRAT
(DIŞ TİCARET BÜROKRATLARI BAĞLAMINDA BİR ANALİZ)

24 Haziran 2018 günü yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerini takiben, 9 Temmuz 2018 Pazartesi gecesi yeni hükümetin açıklanmasıyla birlikte ülkemiz “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ne geçti. Umarız beklenen sonuçlar alınır, vatanımızın ve milletimizin yararına sonuçları olur.

Yeni sistemin işleyişiyle ilgili olarak kamuoyunu aydınlatmak üzere yapılan açıklamalarda birçok argüman yanında, özellikle “bürokratik oligarşi” konusu da gündeme gelmiştir. Açıklama yapan yetkililer sıkça “Türkiye’nin bürokrasiden çok çektiğini, işlerin yavaş yürümesinin ve hatta sonuçlanmamasının en önemli nedeninin bürokratlar olduğunu” ifade etmişlerdir. Bu söylemlerden cesaret bulan bazı kesimler kraldan çok kralcı olarak bürokrasiye iyice vurmaya başlamışlardır. Şahsi saptamamız, bu yoğun hücum ortamında “ilâç için” bürokratlar lehinde hiçbir söyleme de rastlanamadığı yönündedir.

Bu durumda da, bürokratın devlet için ne anlama geldiğini okuyucularla paylaşmak bize düşmüştür! Başlıkta parantez içinde vurguladığımız gibi yapacağımız değerlendirmelerin dış ticaret bürokratları özelinde olacağını hatırlatmakta yarar görüyoruz.

Önce bürokrattan ne anladığımızı, yani şahsi bürokrat tanımımızı yapalım:

“Bürokrat, devletin namusunun kendisine emanet edildiğinin; bu namusu korumak için sorumluluklarının, yetkilerinin ve yetkilerinin sınırlarının ne olduğunun; bu amaçla çalışma alanına giren konularda mevzuatı bilmesi ve nosyon kıvamında da olsa, hukukun genel prensiplerinden haberdar olması gerektiğinin farkında olan ve bu hizmeti karşılığında devletten ve sadece devletten belli aylık alan kişidir”. Bu tanıma eklenecek çok sayıda başka unsurlar olmakla beraber, ülkemizin namuslu bürokratlarının “tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumak” şeklindeki ifadesini bulan ulvi, hatta kutsi ilkesini de bu vesileyle hatırlamış ve hatırlatmış olalım.

 Şimdi, gelelim asıl konumuza.

Dış ticaret bürokratlarımız neler yapmışlardır, öncelik sırası olmaksızın, “bazılarını” aktarmaya çalışalım:

-İhracatçılarımızın ve ithalatçılarımızın sorunlarının çözümü için, devletin diğer kurumları da dahil olmak üzere, tüm plâtformlarda onların, deyim yerindeyse “temsilcileri” gibi gayret göstermişlerdir. İhracatta devlet yardımları kapsamında ihracatçıların rasyonel taleplerini Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu toplantılarında “sektörün avukatı” titizliğinde savunmuşlardır.

-Hayali ihracatı bir sistem olarak gören sözde ihracatçılara karşı amansız bir mücadele vermişler, bazıları mahkemelerde “devletin namusunu nasıl koruduklarını” anlatmak durumunda bırakılmışlardır. Bu mücadeleye kalbi dayanamayan çok değerli bir dış ticaret bürokratı hayatını kaybetmiştir.

-Çeşitli “inovatif” taktik ve stratejilerle, 1980 öncesinde tarım ürünlerinin Avrupalının değil, bizim istediğimiz fiyatlarla ihracatını sağlamışlardır.

– Avrupa Birliği ile olan uyum sürecinde müzakerelerin yürütülmesi, mevzuatın hazırlanması ve yürürlüğe konulması konusunda çok başarılı olmuşlardır.  Aynı başarıyı onlarca Serbest Ticaret Antlaşması’nın imzalanması sürecinde de göstermişlerdir.

-İhracatçıyla omuz-omuza vermekten, sosyal münasebet kurmaktan ne yüksünmüş, ne de çekinmişlerdir

-“Devlet gölge etmesin, başka bir şey istemiyoruz” söylemlerine karşısında,

alınganlık gösterseler bile işleriyle bu alınganlıklarını karıştırmamışlar; gölge etmesini istemedikleri devletin temsilcileri olan dış ticaret bürokratlarına yardım ve destek talebiyle gelen firmalara her zaman kucak açmışlardır. Gölgede genellikle serinlemişlerdir!

-İhracat masraflarının ve maliyetinin azaltılması, dolayısıyla uluslararası piyasalarda rekabet gücü kazanılması adına, bürokrasinin azaltılması, operasyonel işlemlerde rasyonel düzenlemeler ve daha birçok konuda mevzuat düzenlemeleri yapmışlardır.

Son olarak ciddi, samimi ve değişmeyecek olan görüşümüzün özetini verelim:

Devlet yönetimi, yukarıda tanımını verdiğimiz yapıda bürokratlar olmaksızın sendeler. Bürokratların üstü kategorik olarak çizilmemelidir.

Ömer Berki

Hakkında admin

Türk Dışticaret Vakfı

Cevapla

Scroll To Top