O. Ertuğrul ÖNEN
Zor bir yılı geride bıraktık. Gerçekten anmak istemeyeceğimiz, tarihte olumsuzlukları ile iz bırakacak bir yıl oldu 2020.
Oysa halk arasında çift yılların daha iyi geçeceğine ilişkin yaygın bir inanç egemendir.
2020 bunların hepsini deyim yerindeyse “ters yüz etti” diyebiliriz. Özellikle ülkemiz açısından 2020’yi tam bir felaketler yılı olarak nitelesek yeridir.
İşte 2020’de ülkemizin yaşadığı olumsuzluklar.
- 11 Ocak’ta Silivri açıklarında Richter Ölçeği’ne göre 4.9 büyüklüğünde bir deprem yaşandı.
- 24 Ocak’ta bu defa Elazığ açıklarında Richter Ölçeği’ne göre 6.8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu defa 41 yurttaşımızı da kaybettik.
- 4-5 Şubat tarihlerinde Van’da gerçekleşen çığ faciasında 41 yurttaşımız maalesef aramızdan ayrıldı.
- 23 Şubat günü İran ve Türkiye’de meydana gelen depremler sonucunda Van’da 10 yurttaşımızı kurban verdik.
- 27 Şubat günü Suriye hava kuvvetlerinin İdlib’te Türk konvoyuna saldırısı sonucunda 33 Silahlı Kuvvetler mensubumuz şehit oldu. 32 askerimiz yaralandı.
- 11 Mart günü Korana virüsün ülkemize de ulaştığı Sağlık Bakanlığı’nca resmen bildirildi.
- 17 Mart’ta Korona virüse ilk kaybımızı verdik.
- 21 Mart’ta 65 yaş üstü diye kategorize edilen ülkenin en çok saygı gösterilmesi gereken kesiminin çilesi başladı. Resmen ev hapsine mahkûm oldular.
- Korona virüs Mart, Nisan, Mayıs aylarında ülkemizde tam manasıyla hayatı felce uğrattı. Okullar, iş yerleri kapatıldı. Sokağa çıkma yasakları uygulandı.
- Haziran’da sanki her şey gelip geçmiş gibi aniden ve hızlı bir şekilde normale döndük.
- 14 Haziran’da Bingöl Karlıova açıklarında Richter Ölçeği’ne göre 5.7 büyüklüğünde deprem oldu.
- 6 Temmuz’da Çanakkale, Gelibolu Ilgardere mevkiinde 450 hektar ormanımız kül oldu.
- 23 Ağustos’ta Giresun’da sel felaketi yaşandı. 6 kişi hayatını kaybetti.
- 24 Eylül’de Tekirdağ Marmara Ereğlisi açıklarında Richter Ölçeği’ne göre 4.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
- 11 Ekim’de Hatay’da yaşanan orman yangınında maalesef 400 hektar akciğerimizi alevlere kurban verdik.
- 30 Ekim’de ülke olarak yüreğimiz bir kez daha yandı. Bu kez Seferihisar açıklarında meydana gelen Richter Ölçeği’ne göre 6.9 büyüklüğündeki depremde 117 yurttaşımız hayatını kaybederken, 1035 yurttaşımız da yaralandı.
- 14 Aralık’ta Amerikan ambargosuyla karşı karşıya kaldık. Bir NATO Ülkesi, müttefiki bir başka NATO ülkesine ambargo uygulama garabetini gösteriyordu.
Yaz aylarında normale dönmüş gibi görünen hayatımız Korona virüs salgının yeniden alevlenmesi ile eskiden olduğundan daha fazla etkilenmeye başladı. Çoğu iş yeri ve okullar kapatıldı. Sokağa çıkma yasakları uygulanmaya başlandı.
Yıl içinde Dolar 8,5 lirayı geçerken işsizlik, özellikle de genç işsizliği can acıtıcı boyutlara ulaştı.
T.C. Merkez Bankası – 47 Milyar dolarlık rezerv rakamı ile ekonomimizin düştüğü durumun fecaatini en belirgin şekilde ortaya koydu.
Sıralayacak daha çok şey var ama bu kadarla yetinelim.
Yaşadığımız olumsuzlukların bir bölümünün doğadan kaynaklanan nedenlere dayalı olması itibariyle yapacak bir şey yoktu. Kaderimizde varmış deyip geçilebilir ama, bunlarda da gerektiği kadar hazırlıklı olmamamız veya bu gibi durumları ciddiye almamamızın ağır sonuçları oldu.
Diğerleri ise tamamen insan kaynaklı, bilgisizlik, beceriksizlik ürünleriydi.
İşte böyle bir yıl yaşadık ve geçti gitti. Ulusça bir daha benzeri bir yıl yaşamayız diyorum ve bunu tüm kalbimle diliyorum.
Her yeni bir başlangıç yeni bir umuttur. İşte bu duygularla milletimizin 2021 yılında sağlıklı, mutlu, müreffeh, başarılı ve barış dolu günler yaşaması en büyük dileğimizdir.
Çok çile çeken bir millet olarak bunu hak ettiğimizi düşünüyorum.
Siz okuyucularımızın, tüm Türk Dışticaret Vakfı camiasının ve ulusumuzun 2021 yılının tüm günlerini güzelliklerle geçirmesini diliyorum.