O. Ertuğrul ÖNEN
TUİK iki aylık dış ticaret sonuçlarını yayınladı. Ticaret Bakanlığı ise 2022 Mart dolayısıyla Ocak-Mart dönemi dış ticaret verilerini bir basın bildirisi ile kamuoyuyla paylaştı.
Başlıkta “işler iyiye gitmiyor” derken işte bu açıklanan verilere dayanarak belirtiyorum kanaatimi.
Bakalım bu üç aylık dönemde neler olmuş? Sonra birlikte değerlendirelim.
OCAK | ŞUBAT | MART | ||||||||||
İhracat | Değ.% | İthalat | Değ.% | İhracat | Değ.% | İthalat | Değ.% | İhracat | Değ% | İthalat | Değ.% | |
2022 | 17576 | 17.1 | 27004 | 54.2 | 20004 | 25.4 | 27884 | 44.5 | 22708 | 19.7 | 30948 | 31.0 |
2021 | 15004 | 2.1 | 18065 | -6.0 | 15953 | 9.2 | 19.300 | 9.4 | 18.957 | 42 | 23622 | 25.5 |
2021 de dış ticaretimizde bir durgunluğun egemen olduğunu görüyoruz. İhracatımız da yüksek artışlar söz konusu olmazken ithalatımız da makul bir düzeyde kalmıştır. Dış ticaret açığımız bu dönem itibariyle daralma eğilimi göstermiştir. %81.8’lik ihracatın ithalatı karşılama oranı ortalamaların üzerinde iyi bir sonuçtur.
2022 yılında ihracatımızın hem bir önceki yılın aynı aylarına hem de aynı yılın bir önceki ayına göre hızlı bir sıçrama içine girdiği açık bir şekilde gözlemlenmektedir. Nitekim 2022 yılı Ocak- Mart döneminde ihracatımız 2021 yılının aynı dönemine göre %20.7’lik bir artış ortaya koymuştur. Doğal olarak kurlarda ihracat lehine olan gelişmelerin bu sonuçta etkisi olduğu varsayılmalıdır.
İhracat cephesindeki bu gelişmeleri olumlu saymak mümkündür. Ancak dış ticaret iki ayaklı bir yapıdır. Bir tarafta sağladığınız başarının diğer tarafta da alacağınız sonuçlarla birlikte değerlendirilmesi gerçek durumu yansıtır.
Diğer tarafa, yani ithalata baktığımızda o cephede de hızlı bir artış trendinin yaşandığını gözlemlemekteyiz. Nitekim 3 aylık veriler bu gerçeği net bir şekilde ortaya koymaktadır. Ocak – Mart döneminde 2022 yılı ithalatı 2021 yılının aynı dönemine göre %40.7’lik bir büyüme göstermiştir. Petrol ve doğalgaz fiyatlarında yaşanan fiyat artışları kadar hızlı dönmeye başlayan ihracat çarkının büyük ölçüde ithalata bağımlı olmasıyla izah edilebilecek bu yüksek hacimli ithalat, finanse edilebiliyorsa mesele yok. Ancak burada da büyük sorunlar yaşadığımız da bilinmeyen bir gerçek değil. 2022 yılının Ocak – Mart döneminde ihracatın ithalatı karşılama oranı %70.2’e gerileyerek yeniden alarm zillerini çaldırmaya başlamıştır.
Büyüyen dış ticaret açığını öncelikle turizm gelirleriyle karşılama umudu da maalesef Rusya’nın Ukrayna’ya yaptığı silahlı müdahale ile tehlikeye girmiş görünmektedir.
Yüksek oranlı enflasyona rağmen kurları tutma gayretinin bir sonucu olarak freni patlayan bir ithalatı karşılamaya milli ekonominin mecalinin olmadığı yadsınamaz bir gerçektir.
Üretme refleksini kaybeden ülkemizin bu sorunların üstesinden gelmesi için farklı bir bakışa, farklı bir vizyona ihtiyaç bulunmaktadır.
“Düne ait ne varsa cancağızım dünde kaldı. Bugün yeni şeyler söylemek lazım” dememiş mi Hz. Mevlana