O. Ertuğrul ÖNEN
Bu yılın Haziran ayında “İşler İyiye Gitmiyor” başlığı altında yazdığım haftalık yazıda ekonominin tüm parametrelerinde tespit olunan olumsuzlukların bileşik kaplarda olduğu gibi dış ticaretimizde de etkilerini gösterdiğini belirleyerek dış ticaretimizin o tarih itibariyle sonuçları alınabilen Ocak-Nisan döneminin değerlendirmesini yapmıştım.
Bu kez verileri elimizde olan Mayıs-Ağustos dönemi ile yılın ikinci 4 aylık periyoduna ve sonuçta 8 aylık gerçekleşmelere ilişkin tespit ve değerlendirmelerimi sizlerle paylaşacağım.
İşte sayılar:
2023 YILI MAYIS-AĞUSTOS DÖNEMİ DIŞ TİCARETİ
(MİLYAR $)
AYLAR | İHRACAT | DEĞİŞİM % | İTHALAT | DEĞİŞİM % | DIŞ TİCARET DENGESİ | DIŞ TİCARET HACMİ | DEĞİŞİM % | İHR./İTH. % |
MAYIS | 21.638 | 14.3 | 34.192 | 15.6 | -12.554 | 55.829 | 15.1 | 63.3 |
HAZİRAN | 20.837 | -10.8 | 26.062 | -17.5 | -5.225 | 41.899 | -14.7 | -14.780 |
TEMMUZ | 19.984 | 7.8 | 32.294 | 10.5 | -12.311 | 52.278 | 9.4 | 9.461,9 |
AĞUSTOS | 21.615 | 1.8 | 30.271 | -6.9 | -8.657 | 51.886 | -3.6 | -3.671,1 |
Ocak-Nisan aylarına ilişkin değerlendirmelerimizde dile getirdiğimiz olumsuzlukları ne yazık ki yılın ikinci 4 aylık döneminde de tekrarlamak durumundayız.
İstikrarsız ve yetersiz bir ihracat yapımız var. Geçen yılın aynı dönemine göre artan, azalan ve yerinde sayan aylardan oluşan bir dört aylık dönem geçirmişiz. 2022 yılının toplam 82.104 milyar dolarlık 4 aylık ihracatından ancak %2.3’lük bir artışla bu dönem için 84.074 milyar dolarlık bir ihracat büyüklüğüne ulaşmışız.
İlk 8 aylık sonuçlara baktığımızda durum daha da kötü. Bu 8 aylık dönemde ihracatımızın %0.4 oranında gerilediğini görmekteyiz.
Her yıl %1 oranında büyüyen, bünyesine kattığı mülteci ve kaçaklarla önemli bir ek nüfusu daha barındırmak durumunda kalan bir ülke için dış gelirimizin en önemli kalemi olan ihracatımızın yerinde sayması kabul edilebilir mi?
Gelelim ithalatımıza… Orada da durum farklı değil. İstikrar yok, daha çok belirsizlik egemen. Düzenli, istikrarlı, büyüyen bir ekonominin izlerini orada da göremiyoruz. Aylar iniş çıkışlarla birbirlerini izliyor. İkinci 4 ayda ithalatımız da deyim yerindeyse yerinde saymış. (2022 Mayıs-Ağustos İthalatı: 122.954 milyar $, 2023 ise 122.819 milyar $) 8 aylık sonuçlara baktığımızda ise ithalatımızın Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yılın Ocak-Ağustos dönemine göre %3.4 arttığını görüyoruz. Yeterli mi değil. Bizim yarımız kadar olmayan ülkelerin ithalatının bizim iki katımızdan fazla olduğunu daha önce birçok değerlendirmemizde ifade etmiştik. Büyümek zorunda olan bir ekonominin ithalata da gereksinimi var. Mesele ithalatın büyümesi değil, bu ithalatı karşılayabilecek kadar dış gelire sahip olmamaktan geçiyor. Nitekim, bu yetersiz ithalat düzeyinde bile bu 4 aylık periyotta (Mayıs-Ağustos) 38.745 milyar$, Ocak-Ağustosu kapsayan 8 aylık dönemde ise 82.330 milyar$ dış ticaret açığı biriktirmişiz. Bu ağır tempoyla bile yıl sonunda dış ticaret açığında 100 milyar doları aşmamız kesin gibi görünüyor. Bu açığı kapatacak başkaca önemli bir gelirimizde yok maalesef. Ne kuyularımızdan petrol, doğalgaz fışkırıyor; ne de altın madeni buluyoruz. Tek önemli değer kalemimiz turizmin gücü ise bu açığı yamamaya yetmiyor.
Tarımı çökertmişiz. O küçümsediğimiz fındık, üzüm, incir olmasa net tarım ithalatçısı durumundayız. Zaten bu kafayla devam edersek korktuğumuza uğramamız yakındır.
Tekstil sanayimiz vaktiyle bir türlü markalaşma gerçekleştirip fasonculuktan kurtulamadığı için işçilik ücretleri bizden daha düşük, hele bir de hammaddeye sahip bizim doğumuzdaki az gelişmiş ülkelerin rekabeti karşısında zor günler yaşıyor. Bazıları hızla kendine tutunacak başka dallar ve yerler arıyor. En önemli sanayi dallarımızdan biri zor durumda ve biz bu durumu seyrediyoruz.
Üretmeyen, üretmeyi ikinci plana atan, artan nüfusu ile daha çok tüketir hale gelen bir ekonominin yaşaması mukadder sıkıntıları yaşıyoruz ve böyle giderse koşullar daha da ağırlaşarak yaşamaya devam edeceğiz.
Cumhuriyetimizin 100.yılında ulaşmayı hedeflediğimiz 500 milyar dolarlık ihracatın böyle giderse ancak yarısına ulaşabileceğiz. Ne keder ihracat-ithalat toplamamız nasılsa 500 milyarı geçiyor bu da bize yeter derseniz ne âlâ.