Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Son Haberler
Buradasınız: Anasayfa / Haftanın Yazısı / KABAHAT KİMDE BE KARDEŞİM

KABAHAT KİMDE BE KARDEŞİM

O. Ertuğrul ÖNEN

Çoluğu çocuğu, genci yaşlısı, işçisi köylüsü emeklisi, çalışanı çalışmayanı hepsi halinden yakınıyor, hükümete kızıyor, yetkililere sallıyor.

Sanki her şeyin kabahatlisi onlar, sanki vatandaş ne isterse vermek zorundalar şu masalda olduğu gibi “gak deyince et, guk deyince süt” ne ӑlӑ.

Sen üç çocuk yap dediler diye gaza geliyorsun, hatta hızını alamayıp dörtleyip beşliyorsun.

Ondan sonra başlıyorsun kara kara düşünmeye ben bunları nasıl besleyeceğim aç açık bırakmayacağım diye. Çocuğun okul çağına geliyor. İki yakanı zar zor bir araya getiriyorsun. Bu haline bakmadan güzelim devlet okulu dururken götürüp yıllık ücreti belini bükecek özel okula yazdırıyorsun çocuğunu. Neymiş arkadaşı çocuğunu vermiş, o niye vermesinmiş.

Kıyafeti, yemesi, içmesi hadi bakalım kalk kalkabilirsen altından.

Çocuk üniversite çağına geliyor. Türkiye ihtiyacının üç dört katı kadar mezun verilen bir branşın eğitimini aldırıyorsun evladına. Sonuç işsiz yüksek öğrenimli gençler ordusuna bir üye daha katılıyor. Bir de bu eğitimi aldırmak için dünyanın parasını ödüyorsun.

Be kardeşim çocuğunun bir iş, bir sanat öğrenmesini sağlayıp, öğrenimi için harcadığın parayı da eline versen veya sen tasarruf etsen ya onun hayatı kurtulacak ya da senin borçtan belin bükülmeyecek.

Artık bir kaynakçının, bir marangozun, bir manikürcünün çoğu yüksek öğrenimlilerden erken hayata atıldığını ve daha iyi kazanç sağladığını hala bilmiyor musunuz?

Adam iki yakasını bir araya getiremiyor, kredi kartlarının asgarilerini ödeyerek ip cambazı gibi hüner gösterirken, gidip kuyrukta bekleyip en pahalı telefonun son çıkan modelini alıyor. Maksat caka satabilsin. Elindeki telefon yetmiyor sanki. Bununla ya uzayla ya öbür dünyayla konuşacak sanırsın. İki gün tatil oluyor, herkesten önce o koşuyor. Yahu kardeşim ayağını yorganına göre uzatsana. Olur mu, onun dinlenmeye eğlenmeye hakkı yok mu?

Eee hükümetimiz ne yapsın bakıyor ki vatandaşlarının elinde akıllı telefonun son modeli, çocuğu özel okulda okuyor, bayram yılbaşı hiçbir tatili atlamıyor. Bunlara herhalde çok para veriyorum diye düşünüyor ve ona göre davranıyor.

Kabahat hükümette mi şimdi?

Diyecekseniz ki on dört bin lira alan emekli, yirmi iki bin lira alan asgari ücretli nasıl geçinsin; onu da hükümet mi düşünsün be kardeşim. Akşam pazarına gitsin etrafa döküleni saçılanı bedava toplasın, peynirin kırıklarını satın alsın ne bileyim işte çare mi yok, elektrik, havagazı faturasını belediyeye ödetsin, karnını kent lokantalarında doyursun, alışveriş merkezlerinde hem eğlensin hem ısınsın, üste para bile kalır.

Gördünüz mü yaşam hiç anlatıldığı kadar zor değilmiş, yeter ki çaresi bulunmak istensin.

Zaten biz milletçe hepimiz birer yaşam cambazı olmadık mı? Zorluklar bize vız gelir tırıs gider değil mi güzel kardeşim?

Hakkında admin

Türk Dışticaret Vakfı

Cevapla

Scroll To Top