Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Son Haberler
Buradasınız: Anasayfa / Haftanın Yazısı / Oku da Sefil Ol

Oku da Sefil Ol

O. Ertuğrul ÖNEN

5-6 yıl önce “Oku da Adam ol” başlığı ile bir yazı kaleme almıştım. Bu söyleyiş bizim kuşaklarda anne ve babaların çocuklarına verdiği en önemli nasihatti. Yakın zamanlara kadar geçerliliğini sürdüren bu nasihat ne yazık ki günümüzde geçerliliğini kaybetmiş görünüyor. Bu nedenledir ki bu defa yazıma “oku da sefil ol” başlığını uygun gördüm.

Bir aile için, çocuğun ana okulundan başlayıp üniversiteyi bitirene kadar maliyeti ciddi bir yatırım değerindedir. Bu dönem bizim zamanımızla kıyaslanamaz. Bizler ilkokuldan üniversiteyi bitirene kadar devlet babanın okullarında bir kuruş vermeden okuduk. Çoğumuz devletin yurtlarında üç on paraya barındık, kredisiyle geçindik.

Günümüzde eğitim hizmetlerinin sosyal devlet anlayışının tersine bir gelişme göstererek özelleşmesi, daha doğrusu ticarileşmesi artık ailelerin bütçelerini ciddi ölçüde sarsar hale gelmiştir.

Peki bu kadar maliyetle yetişirken gençlerimize toplum olarak güvenli bir gelecek sunabiliyor muyuz? Ne gezer! Lisan bilen, yüksek lisans, hatta doktora yapan gençlerimiz bile diplomalarını alıp işsizler ordusuna katılıyorlar.

Peki nerede hata yaptık? Birincisi, her şehirde açtığımız devlet üniversitelerinin belki görkemli binaları var ama, öğretim kadroları yetersiz. Apartmanlarda kendilerine hayat bulan Vakıf Üniversiteleri ise genelde işin kolayına kaçarak eğitimini ucuza mal edecekleri branşları öne çıkararak belli disiplinlerde ülke ihtiyacının çok üstünde mezun vermektedirler.

Eğitim kalitemiz maalesef çok düşük. Dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasında çok az sayıda üniversitemiz kendisine yer bulabilmektedir. Gençlere bilgi değil belge veriyoruz. Bilgiyle gereği kadar donatılmamış bu belgeler hayat yolunda onlara yardımcı olmuyor.

Doğru dürüst bir arz talep analizi yapılarak, eğitimimiz buna göre planlanmadığı için sayılar ile öğündüğümüz üniversitelerimiz birkaç ülkeye yetecek kadar ekonomist, sosyolog, işletmeci, eczacı, öğretmen yetiştirerek işsizler ordusuna eklemeye devam etmektedirler.

İyi yetişmemiş gençlerimiz iş bulamıyor da iyi yetişmişler bulabiliyor mu? Bu sorunun cevabı da olumsuz. Çevremde örneklerini çok görüyorum Yurtdışında iyi bir üniversiteden mezun olmuş, yüksek lisans yapmış birçok genç elde ettiği bu kazanımlara rağmen iş bulamıyor. Çünkü, üretmeyen bir ekonomi yarattık, üretmeyen, üretimle büyümeyen, dolayısıyla istihdam yaratmayan ekonomik yapımız gençlerimizi hayal kırıklığına uğratıyor, geleceklerini başka ülkelerde aramaya yönlendiriyor onları.

Günümüzde TÜİK verilerine göre bile yüksek okul mezunlarının %25 inden fazlası işsizdir. İşi olanlar ise asgari ücretle ve öğrenimleriyle ilgisi olmayan sıradan işlerde çalışmak durumunda kalarak bu işsizlik rakamlarının daha fazla büyümemesini sağlıyorlar. Durum gerçekten üzüntü verici, ailelerin umudu çocukları büyük fedakârlıklarla okuduktan sonra bununun karşılığını alamayarak annelerinden babalarından harçlık almaya, maddi destek istemek zorunda kalıyorlar.

Hangisine yanarsınız, kıt kanaat geçinerek okuttukları çocukları halen kendilerine muhtaç olan ebeveynlere mi, üzerine düşen her görevi yerine getirmesine rağmen ailesinin desteği ile yaşamak zorunda kalan gençlere mi?

Ekonomimizin perişanlığının, eğitim sistemimizin kalitesiz, plansız yapısının sonuçlarını çok ağır bir şekilde yaşıyoruz. Bu durumda çocuğunuza oku da adam ol derken biraz düşünmez misiniz?

Hakkında admin

Türk Dışticaret Vakfı

Cevapla

Scroll To Top