Türkiye‘nin ilk elektrikli ticari aracı E-Transit Kocaeli’de hattan indirildi. Programa katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Türkiye otomotiv sektöründeki tecrübesi ve gelişen Ar-Ge ekosistemi ile önümüzdeki dönemde Avrupa’nın elektrikli araç üssü olacaktır. Tüm dünya Türkiye’nin muharebe konseptlerini değiştiren SİHA’larını konuşuyor. Türkiye, otomobil üretiminin yüzde 80’ini başta Almanya, İngiltere ve Fransa olmak üzere Avrupa ülkelerine ihraç ediyor” dedi. Ford Otosan, Ford’un Avrupa’daki ilk elektrikli ticari aracı Ford E-Transit’i, Kocaeli fabrikalarında hattan indirdi.
Törene, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Ford Otosan Genel Müdürü Güven Özyurt ve çok sayıda davetli katıldı.
“Büyük bir vizyonun ilk adımlarından biri”
Türkiye’nin otomotiv sanayisi için önemli bir güne şahitlik edildiğini söyleyen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “10 yıla yayılan büyük bir vizyonun ilk adımlarından biri, Ford Otosan tarafından Avrupa pazarına ihraç edilecek E-Transit’in ilk aracı üretim bandından iniyor. Ford Otosan geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın katıldığı bir toplantıyla 2 milyar avroluk yatırım planını kamuoyuna açıklamıştı. İşte bu yatırım o gün açıklanan vizyonun ilk aşaması. Yüzde 100 elektrikli ticari araç yatırımıyla Ford Otosan’ın üretim kapasitesi 455 binden 650 bine çıkıyor. Böylelikle Ford Otosan Avrupa’nın ticari araç üretim üssü unvanını taçlandırmış olacak. İhraç edilecek bu araçlar ihracat şampiyonu unvanını da perçinleyecek. Yan sanayide ortaya çıkacak 15 bin kişilik ilave istihdamla birlikte 18 bin vatandaşımıza yeni iş imkanı oluşacak. Bugün bir araya gelmemize vesile olan Elektrikli Transit’in hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
“Dünyadaki en büyük 14 üreticiden bir tanesiyiz”
Dünyanın Türkiye’nin muharebe konseptlerini değiştiren SİHA’larını konuştuğunu ifade eden Bakan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi de otomotivde yaşanan paradigma değişimiyle birlikte önümüzde yeni fırsatlar var. Bilhassa iklim değişikliğinin itici gücüyle, birçok ülke tamamen elektrikli araçlara geçiş noktasında takvimini ortaya koydu. 2030 yılına geldiğimizde dünyadaki elektrikli araç satışlarının yüzde 30’u aşması bekleniyor. Ayrıca otonom ve bağlantılı araçlardaki teknolojik gelişim de süratle devam ediyor. Türkiye olarak mevcut altyapımız ve nitelikli insan kaynağımızla otomotivdeki potansiyelimiz oldukça yüksek. Halihazırda dünyadaki en büyük 14 üreticiden bir tanesiyiz. İşte bu olumlu atmosferin de etkisiyle giderek büyüyecek olan elektrikli araç pazarından aslan payını almaya talibiz. Ford, Türkiye’de bir batarya yatırımı yapacağını ilan etti. TOGG tarafında da binek araçlar ile birlikte batarya konusunda gelişmeler yaşanıyor. Bir diğer gelişme Aspilsan’ın Yerli Lityum Batarya Üretim Tesisi. Tesis şu anda silindirik pilde seri üretim aşamasına gelmiş durumda. İnşallah bunun açılışını da yakın bir zamanda yapacağız”
“300 milyon liralık hibe destek programını yakın zamanda başlatıyoruz”
Bakan Varank, birçok Türk firmasının elektrikli otobüsleri piyasaya sürdüğünü kaydederek, “Hatta otonom elektrikli otobüsleri seri olarak üretmeyi başaran firmalarımız var. Şüphesiz bunların devamı gelecek. Türkiye otomobil üretiminin yüzde 80’ini, başta Almanya, İngiltere ve Fransa olmak üzere Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Türkiye’nin her tarafında bin 500’den fazla yüksek hızlı şarj istasyonunun kurulmasına yönelik 300 milyon liralık bir hibe destek programını yakın zamanda başlatıyoruz. Avrupa Birliği ile beraber hayata geçirdiğimiz 5 milyon Euro bütçeli bu proje ile otonom ve bağlantılı araç teknolojilerinin geliştirilip test edilmesine yönelik son teknolojilerle donatılmış bir altyapıyı şu anda İstanbul’da inşa ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Gelin Türkiye’ye yatırım yapın, hem siz kazanın hem Türkiye kazansın”
Bakan Mustafa Varank, sözlerini şöyle noktaladı: “Türkiye otomotiv sektöründeki tecrübesi ve gelişen Ar-Ge ekosistemiyle önümüzdeki dönemde Avrupa’nın elektrikli araç üssü olacaktır. Bunu sağlayacak şartlar ülkemizde giderek olgunlaşmaktadır. Şu ana kadar atılan adımlar da bu hedefin köşe taşları olacaktır. Ben buradan ulusal uluslararası yatırımcılarımıza çağrı yapmak istiyorum. Stratejik gelişmelerle birlikte Türkiye’nin Dünya ticaretindeki konumu çok fazla güçlenmeye başladı. Gelin Türkiye’ye yatırım yapın, hem siz kazanın hem Türkiye kazansın. Ben global yatırımcılarla konuştuğumda neden Türkiye’yi tercih ettiğini soruyorum. Bize Türkiye’deki gibi nitelikli işçiyi dünyanın başka yerinde bulamadıklarını söylüyorlar. Bu manada emeği geçen emekçi kardeşlerimize teşekkür ediyorum”
