Günün Haberi:
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez: “Hem rüzgârda hem de güneşte dünyada önemli üretici ülkelerden biri olduk ama bunlarla yetinmiyoruz. Yeni yatırımlarla gelecek yıl güneş paneli üretiminde dünyada ilk üçe girmeyi hedefliyoruz.”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin güneş paneli üretiminde Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü olduğunu belirterek hedeflerinin dünyada ilk üçe girmek olduğunu ifade etti.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, 2002’de elektrikte 31 bin 846 MW olan Türkiye’nin kurulu gücünün, bu yılın Mart ayı sonu itibarıyla 100 bin MW’ı aştığı bildirildi. Açıklamada, özellikle son yıllarda yapılan yenilenebilir enerji yatırımlarıyla elektrikte 2002’de yüzde 38 olan yenilenebilir enerjinin payının da yüzde 54’e yükseldiği belirtildi.
Söz konusu yatırımlarda en dikkat çekici artışın ise güneş enerjisinde yaşandığı, Türkiye’nin 2014’te 40 megavat olan güneş enerjisi kurulu gücünün 8 yılda 200 kat artarak 8 bin MW’ı aştığı vurgulanan açıklamada, kurulu güçteki artışın beraberinde Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarını da getirdiği ifade edildi.
Panel üretiminde Avrupa’da lider
Bakanlık verilerine göre, dünya genelinde yıllık 185 bin MW’lık panel üretim kapasitesi bulunuyor. Dünyada ilk sırada 124 bin MW üretim kapasitesiyle Çin yer alıyor. Çin’i 14 bin megavatla Vietnam, 9 bin 200 MW’la Güney Kore takip ediyor. Türkiye ise 7 bin 960 MW’lık üretim kapasitesiyle dünyada dördüncü sırada yer alıyor. Türkiye’nin ardından da 7 bin 400 MW üretim kapasitesiyle Malezya ve 5 bin 700 megavatlık üretim kapasitesiyle ABD geliyor.
Ayrıca tüm AB ülkelerinin toplam üretim kapasitesi ise 3 bin 200 MW seviyesinde bulunuyor. Buna göre Türkiye, 7 bin 960 MW’lık üretim kapasitesiyle Avrupa’da lider konumda bulunuyor. Türkiye’nin 2022 ve 2023’te yapacağı yatırımlarla güneşte üretim kapasitesini 9 bin 110 MW’a çıkaracağı öngörülüyor.
Öte yandan, geçen yıl 10 bin MW sınırını aşan rüzgâr enerjisi kurulu gücünde de yatırımlar bu yıl hız kesmeden devam ediyor. Özellikle Ege başta olmak üzere Türkiye’nin birçok bölgesine yayılan rüzgâr enerjisinde kurulu güç, 10 bin 864 MW’a ulaşarak 11 bin MW sınırına yaklaştı.
Rüzgâr enerjisi üretiminde kullanılan ekipmanlarda da yerlilik oranı arttı. İlk olarak “kule” üretimiyle başlayan yerli üretim, çeşitlenerek türbin üretimini de içerecek çeşitliliğe erişti. Türkiye’de üretilen rüzgâr türbini, kanatları ve kuleleri dünyanın birçok ülkesine de ihraç ediliyor.
Hedef dünyada ilk 3
Açıklamada görüşlerine yer verilen Bakan Dönmez, yerli ve yenilenebilir enerjinin toplam elektrik kurulu gücündeki payının artmasının enerji arz güvenliğinde büyük öneme sahip olduğunu ifade etti.
Bu kapsamda yapılan yatırımların meyvelerini toplamaya başladıklarını belirten Dönmez, şunları kaydetti:
“Sadece kurulu gücümüzde yenilenebilirin payını artırmak yetmiyor bunun teknolojisini de yerlileştirmek gerekiyor. İşte Türkiye bunu da başardı. Hem rüzgârda hem de güneşte dünyada önemli üretici ülkelerden biri olduk ama bunlarla yetinmiyoruz. Yeni yatırımlarla gelecek yıl güneş paneli üretiminde dünyada ilk üçe girmeyi hedefliyoruz.”
Günün Kavramı:
- YENİLENEBİLİR ENERJİ: Güneş ışığı, rüzgar, yağmur, gelgitler, dalgalar ve jeotermal ısı gibi karbon nötr doğal kaynaklardanelde edilebilen ve insan zaman ölçeğinde doğal olarak yenilenen kaynaklardan elde edilebilen enerjiye Bu kaynaklar güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, dalga enerjisi, jeotermal enerji, hidrolik enerjisi, biyokütle enerjisi olarak sıralanabilir. Bu tür bir enerji kaynakları, yenilenmekte olduklarından çok daha hızlı tüketilen fosil yakıtların tam tersidir.
- YEŞİL MUTABAKAT: İklim krizine karşı daha yaşanabilir bir dünya inşa etmek, sistemi insancıl bir şekilde dönüştürmek için üzerinde uzlaşı sağlanmış yol haritalarından biri 2019 tarihli Avrupa Yeşil Mutabakatı’dır (European Green Deal) Bu Anlaşma, iklim kriziyle mücadele konusunda 2050 yılına kadar Avrupa’yı iklim nötr hale getirmeyi amaçlayan bir dizi dönüştürücü politikayı kapsamaktadır. Bu hedefe ulaşmak için AR-GE ve inovatif projeler üretmeyi amaçlamaktadır. Avrupa genelinde yeşil bir standart belirlemesinin yanında AB’nin iş birliği içinde olduğu ülkelerden de bu kurallara uymasını bekleyecek olması bakımından önemlidir. Söz konusu eylem planı ve politika alanları sayesinde karbon emisyonlarının sıfırlanması, enerji sektörünün karbondan arındırılması, çevre dostu teknolojilere yatırım yapılması, üretimde inovasyonun teşvik edilmesi, kaynak kullanımına bağlılığının sona ermesi hedeflenmektedir.
Söz konusu hedeflere ulaşırken hiçbir bölge ve topluluğun geride bırakılmaması yaşam kalitesinin de kapsayıcı bir şekilde artırılması gözetilmektedir. Bu hedefe ulaşılması tüm sektörler ve paydaşların harekete geçirilmesini gerektirmektedir.
Paris İklim Anlaşması Türkiye tarafından 2016 yılında imzalanmış 7 Ekim 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmasıyla, Türkiye resmen anlaşmaya taraf olmuştur. Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum kapsamında, Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan “Yeşil Mutabakat Eylem Planı” 16 Temmuz 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
