O. Ertuğrul ÖNEN
Onlar ki dünyanın içine etmişlerdir. Ama sonra çıkar iyilik havarisi kesilirler.
Kurdukları ağır sanayilerin dünyanın doğasını, havasını berbat etmesinin ardından, güya akılları başlarına gelmiştir. Doğanın korunması, havanın eski kalitesine ulaşması, sera gazı etkisinin ortadan kaldırılması, ozon tabakasının delinmesinin önüne geçilmesi için en önde koşarlar. Ancak, dünyanın bu perişanlığında hiçbir günahı olmayan sanayileşmemiş ülkeleri de sanki bu suça ortaklarmışçasına bedel ödemeye zorlamaktan da geri kalmazlar. Çünkü onlar artık sanayileşmekte doyum noktasına ulaşmışlardır. Diğerleri için ise artık ağır bedeller ödemeden sanayileşmek mümkün değildir.
Sanki orada yaşayan insanlar, uygarlıklar yokmuşçasına Amerika’yı insanlık için keşfeden de onlardır. Maya, İnka, Aztek gibi bugün eserleri insanlığı şaşkınlığa uğratan uygarlıkları yerle bir etmenin adı da oraya medeniyet götürmektir.
Yıllarca gaddar, zalim, insanların hiç neden yokken kafa derilerini yüzen barbar Kızılderilileri onların henüz tanımadığı ateş çıkaran delikli borularla öldüren kahraman kovboyların filmleriyle büyümedi mi bizim nesiller..!
Beyazlar hep haklı, mantıklı ve kahraman, Kızılderililer kana susamış, barbardırlar. Arada bir dört kelimelik yerli dili bilgisiyle onları öldürmeden haklarını veren, bu arada kabilenin güzel kızının da kalbini fetheden iyi yürekli kahramanları, onların sınırlı bir bölgede seslerini çıkarmadan oturmalarına izin veren iyilik seven komutanları bize alkışlatmadılar mı? Kimin malını kime bağışlıyorlarsa, dağdan gelip bağdakileri kovmamışlar gibi. Bugün ara ki bulasın bu koca kıtanın yerlilerini. Onların kökünü de Asyalılar, Afrikalılar, Türkler mi kazıdı?
Önlerine geleni insanlık suçu ile töhmet altında bırakırlar, ama her ne hikmetse yedikleri bunca naneye karşın bu suç bir türlü onlara yapışmaz. Mübarekler sanki teflon tavadır.
Ha diyeceksiniz ki, Yahudi soykırımı ile suçlanıp, hüküm giyenler olmadı mı? Doğru, oldu. Davanın takipçileri Yahudi ırkının medya ve finans sektörlerine egemen olduğu savaşın galipleri ABD ve İngiltere’nin ağırlığı önemli rol oynadı bu suçlamada. Kaldı ki suçladıkları bir millet de değildi. Bu milletin içinden çekip izole ettikleri nazi denilen Hitler yönetiminin önde gelen siyasetçi, sivil asker bürokratlarıydı. Onlar sanki başka bir milletti.
Peki batı diye nitelendirdiğimiz grubun içinde yer alan bu gelişmiş, sanayileşmiş ülkeler hiç suçlanamadıklarına göre sütten çıkmış ak kaşıklar mı?
Ne gezer. İsterseniz tarih bilgimizi şöyle bir tazeleyelim. Afrika’nın zavallı insanlarını köleleştirip, asırlarca onları bir mal gibi ticaretin konusu haline getiren bunlar değil mi?
Herkese özgürlük, demokrasi ve insanlık dersi veren Fransa’nın Kuzey Afrika da özellikle Cezayir’de yaptığı katliamları nasıl isimlendirmeliyiz?
Yıllarca koskoca Hindistan’a Afrika’nın büyük bir bölümüne kan kusturan, afyon ticaretine engel oldu diye Çin de katliam yapan İngiltere, Endonezya’da yüzbinlerce insanı katleden Hollanda, bitmiş olan savaşa rağmen Japonya’ya arka arkaya iki atom bombası atarak yüzbinlerce insanı öldürüp, iki koca şehri haritadan silen, Vietnam mezalimine imza atan ABD, Çin hindinde yıllarca kan döken Fransa, demokrasi getiriyoruz dalaveresiyle Libya’yı, Irak’ı, Suriye’yi yerle bir eden milyonlarca insanı katleden, yerinden yurdundan eden başta ABD ve batılı müttefikleri.
Afganistan’ı en sonunda çağdışı, gerici, utanç verici bir yönetime kavuşturan Rusya ve keza ABD.
Suçlarınız say say bitmez ama, güçlüsünüz, güçlülerin hukukuna görede masumsunuz. Peki, acaba insanlığın vicdanında da masum musunuz? Yıllarca beyaz ırktan olmayanları bindiğiniz vasıtaya almayan, aynı kaldırımdan yürümesine izin vermeyen sizlerin kime söyleyecek sözünüz var?
Çıkmışlar genç Türkiye Cumhuriyeti’ni soykırımla suçluyorlar. Haydi oradan. Önce bir aynaya bakın.