Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Son Haberler
Buradasınız: Anasayfa / Haftanın Yazısı / İNSANLARA BU KAOSU YAŞATMAYA NE HAKKINIZ VAR

İNSANLARA BU KAOSU YAŞATMAYA NE HAKKINIZ VAR

O. Ertuğrul ÖNEN

Bu hafta niyetim gündeme dönerek dış ticaretimizin hal – i ahvalini irdeleyen bir yazı yazmaktı. Böylelikle tatil döneminin rehavetini de üzerimden atmış olurum diye düşünüyordum.

Ancak, 19 Eylül Perşembe akşamı yaşadıklarım bende tatil rehaveti bırakmadığı gibi gündemi değiştirmememe de neden oldu.

Gelin, yaşadıklarımı bir de birlikte yaşayalım.

Hani ‘’Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir’’ diye bir deyiş vardır ya. İşte gelişmeler tam da bu deyişe uygun oldu. Sabah vakfa giderken Mesa Koru yerleşkesinin dik yokuşundan indiğimde trafik lambalarının yanmadığını gördüm. Yoğun saat geçmiş olduğu için biraz risk alarak bulvarı geçmeyi başardım. Öğlen aynı durum devam ediyordu.

Akşam eve dönerken artık durum düzelmiştir diye umut ederken çok daha beter bir vaziyetle karşılaşacağımı doğrusu tahmin etmiyordum.

Eskişehir yolu üzerinden Bağlıca kavşağına yaklaştığımda gördüklerim durumun umduğum gibi olmadığını anlamama yetti. Daha önce rastlamadığım bir yoğunlukla karşı karşıyaydım. Akşam trafiği yoğun olur diye kendimi avutmaya çalıştım. Ama durumun öyle akşam trafiği ile açıklanamayacağını anlamam geç olmadı.

Uzun bir sürede adım adım kavşağa geldiğimde dört yöne dönüş yapmak üzere olan araçların tam bir kördüğüm halinde olduklarını gördüm. Hiçbir aracın ilerleme şansı yoktu. Karışık düzende bir araç topluluğu ile karşı karşıyaydık.

Korna çalanlar, kaportalara yumruk atanlar, ileri git, geri git, biraz sağa, biraz sola al diye trafiği kendilerine göre düzenlemeye çalışanlar ancak hiçbiri sonuç getiremedi. Bu kördüğüm çözülebilecek gibi değildi. Tepenin üzerindeki evimi görüyordum. Yürüyüş mesafesindeydi. Ne var ki kavşağı dönüp oraya ulaşamıyordum.

Bulunduğum yerden Bağlıca’ya giden istikametin boş olduğunu görünce ani bir kararla ve en dışta olmanın avantajı ile dönüş yapıp Bağlıca İstikametine hareket ettim. Bağlıca’dan çevre yoluna çıkıp evime arkadan ulaşmaktı planım. Tüm Bağlıca’yı tavaf eder gibi geçtim. Aksiliğe bakın Çevreyolu girişinde yapım çalışması vardı ve yol kapalıydı. Çaresiz Etimesgut istikametine yöneldim.

Tüm Etimesgut’u çarşı pazar dolaştıktan sonra bir yerlerden otoyola çıkabildim. Çıktığım istikamet İstanbul’du. Sonra ilk çıkıştan otoyoldan ayrılıp tekrar otoyola çıkarak Ankara istikametine döndüm.

Nihayet rahatlamıştım. Artık tanıdık yerlerde ve bildiğim istikametteydim.

O duyguyu hiç yaşadınız mı? Bir yerden çıkamayacak, bir durumdan kurtulamayacakmış gibi hissetmek. Ben dün bu duyguyu yaşadım.

Normal koşullarda 5 dakikada ulaştığım evime tam 1.5 saatte ulaşmıştım. Ancak, sanki çok uzun şehirlerarası bir yolculuk yapmış kadar kendimi bitkin hissediyordum.

Ey trafikten sorumlu sayın yetkililer o bölgeden gün boyunca hiç mi geçmediniz, akşam trafik yoğunlaşınca yaşanabilecek kaosu hiç mi hesaplamadınız, ya da öngöremediniz?

İşinden çıkmış yorgun argın bir an önce evine ailesine kavuşmak telaşında olan bu insanlara yaşatılan bu rezaletin sorumlusu kim?

Binlerce aracın saatlerce havayı kirletmesinin, boşa yakıt harcamasının hesabını kim verecek? Normal koşullarda böylesini yaşıyorsak, anormal koşullarda yaşayabileceklerimizi düşünmek bile istemiyorum.

Ben evime 18:45 gibi ulaştım. Ancak akşam saat 21:00 sularında o keşmekeşin halen sürdüğünü yukarıdan üzülerek izledim.

Bir sözümde başta Belediyeler olmak üzere o uyarı ve yön levhalarını koyan yetkililere. Bilmiyorsanız gidin uygar ülkelerde yön ve uyarı levhalarının hangi aralıklarla, ne büyüklükte ne kadar yükseğe konulduğunu görün öğrenin.

Fark edilmeyecek kadar küçük, bir şeylerin arkasına gizlenmiş, eğer dikkatliyseniz son saniyede görebileceğiniz, hele çoğu hangi yönü işaret ettiğini tam olarak kestiremeyeceğiniz bu levhalarla kimseye yardımcı olunmayacağını bu yaşadıklarım sırasında bir kez daha üzülerek gördüm.

Bilmemek değil öğrenmemek ayıptır. Öğrenin, uygulayın, görevinizi layıkıyla yapın, insanlara bu eziyeti çektirmeyin diyeceğim ama göreceksiniz bu yaşananlar son olmayacaktır.

 

 

Hakkında admin

Türk Dışticaret Vakfı

Cevapla

Scroll To Top