Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Son Haberler
Buradasınız: Anasayfa / Haftanın Yazısı / Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun

Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun

24 Ekim 2025 günü devletimizin, bu kutlu Cumhuriyet’in kuruluşunun 102’nci yılını idrak edeceğiz. Bize başı dik, onurlu bir devlet armağan eden Büyük Atatürk’ü ve bu yolda emeği geçen o asil insanları bir kez daha minnet ve şükran duygularıyla anıyoruz.
1876 yılına kadar neredeyse padişahlar tarafından mutlak monarşi ile idare edilen ve Cumhuriyet fikrine ve uygulamasına yabancı bir topluluk olan milletimiz, Büyük Atatürk’ün vizyonuyla bu çağdaş yönetim şekline geçiş yapmıştır. Ülke işgal altındayken o büyük lider, kafasına Cumhuriyet fikrini yerleştirmişti. Nitekim daha işin başında, 22 Haziran 1919 tarihinde yayımladığı Amasya Tamimi’nde “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” derken, artık milletin kendi kaderini bizzat ele alması gerektiğini ve buna olan inancını ifade etmekteydi.
Erzurum’da Mazhar Müfit Kansu’ya daha 1919 yılının temmuz ayında, gizli kalması şartıyla “Zaferden sonra hükümet biçimi Cumhuriyet olacaktır. Padişah ve saltanat hakkında zamanı gelince gereken işlem yapılacaktır.” cümlesini not ettirirken, bu konudaki kararlılığını en açık şekilde gösteriyordu. Sivas Kongresi’nde ise “Millî iradeyi hâkim kılmak esastır.” diyerek sultanın değil, milletin iradesinin esas olduğunun bir kez daha altını çiziyordu.
Görüleceği üzere Mustafa Kemal, millet egemenliği fikriyle yola çıkmış ve Kurtuluş Savaşı’nın tüm aşamalarında bu fikrinden asla ayrılmamıştır. Bir Kurtuluş Savaşı’nı milletin seçtiği temsilciler eliyle yürüten başka bir örnek yoktur. En zor, en zaman kaybına tahammül olmayan dönemlerde bile her ne pahasına olursa olsun Meclis’in onayını almaya özen göstermiştir.
Esasen 23 Nisan 1920’de Meclis’in kurulup açılmasıyla millet kaderini tamamen eline almış, rejimin gideceği yön belli olmuştur. Ne var ki hilafet ve saltanat yanlılarının, İstanbul basınının ve Meclis’in muhafazakâr kesiminin Cumhuriyet’in adına bile tahammülleri yoktur. Hatta Mustafa Kemal’in en yakınında bulunan, kurtuluş ve kuruluşta birlikte mücadele verdikleri arkadaşları bile Cumhuriyet’e karşıdır. Rauf Orbay, Refet Bele Cumhuriyet’e karşı olduklarını açıkça ifade etmişlerdir. Bunlar, kursaklarında padişahın ekmeğinin kırıntıları olduğunu belirterek saltanatın ihyası peşindedirler.
O, fikirleriyle yalnız bir adamdır. Ancak azimli ve kararlıdır. 16 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile yola çıkan Cumhuriyet fikrini, 4 yıl sonra bir anayasa hükmü hâline getirerek ete ve kemiğe büründürmüştür. “Hâkimiyet bilâ kayd ü şart milletindir. İdare usulü, halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müstenittir. Türkiye Devleti’nin şekl-i hükümeti Cumhuriyet’tir.” hükmüyle Cumhuriyetimiz 29 Ekim 1923’te doğmuştur. O, “Cumhuriyet, Türk milletinin karakterine en uygun yönetim şeklidir. Cumhuriyet fazilettir, Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir.” derken Cumhuriyet’e olan inancını ve bu ideale bağlılığını en güzel ifadelerle ortaya koymuştur.
Cumhuriyet’le Türk milleti kulluktan vatandaşlığa geçmiş, çağdaş dünyanın onurlu bir üyesi olmuştur. Büyük Atatürk, senin naçiz vücudun toprak olsa da kurduğun bu kutlu Cumhuriyet ilelebet yaşayacaktır. Rahat uyu!

Hakkında admin

Türk Dışticaret Vakfı

Cevapla

Scroll To Top