O. Ertuğrul ÖNEN
23 Eylül 2019′ da yazdığım “Ben de Bodrum’daydım” başlığını taşıyan yazıyı bu yıl tatile çıkarken sizlerle paylaşmış ve tatil dönüşü Bodrum izlenimlerimi sizlere aktaracağıma söz vermiştim.
Evet şimdi gelelim bu yılın izlenimlerine. Sürekli ifade ettiğim gibi bizimki birçoklarının düşlerini süsleyen öyle 5 yıldızlı bir Bodrum tatili değil. Ankara’daki ev yaşamını Bodrum’a taşımaktan ibaret. Yani bizim Bodrum yaşamımızda bir değişiklik olmadı. Yıllarca nasılsa işte öyle sessiz sakin gelip geçti.
Bizim dışımızdaki Bodrum dünyasını sorarsanız, çok olumlu şeyler söylemek maalesef yine mümkün olmayacak.
Öncelikle İstanbul’u aratmayan çok yoğun ve kuralsız bir trafik bir yerden bir yere gitmeyi neredeyse imkânsız hale getiriyordu. Gündoğan’dan Bodrum merkeze 1 saatte gittiğimizde kendimizi şanslı sayar hale gelmiştik. O küçücük Gündoğan beldesinin içinden geçmek başlı başına bir sabır törpüsü, adeta bir maceraydı. Yazın o kalabalık günlerinde. Bir arabanın yanlış park etmesi tüm trafiği felç etmeye yetiyordu. Ne karışan var, ne görüşen. Tam bir sahipsizlik ve başı boşluk kol geziyordu.
Bu yılın dikkat çeken bir diğer hususu da Covid 19 salgınının etkisiyle olsa gerek Bodrum’da sürekli yaşayanların sayısında ciddi bir artış olmasıydı. Biz Ekim ayı ortalarında Bodrum’dan ayrıldık. Biz ayrıldığımızda gerek oturduğumuz sitede, gerekse komşu sitelerde geçmiş yıllarla kıyaslanmayacak kadar yoğun bir nüfus kalmaya devam ediyordu.
Yani Bodrum’un yazlıkçı yükü artık sonbahar ve kış aylarını da kapsayacak şekilde artmış görünüyor. Halen sıradan bir ilçe statüsünde olan Bodrum’un bu durumda sorunlarının altından kalkması gerçekten zor olacak.
Bodrum’da bu yıl yaşanan bir diğer ilginç gelişme ise gayrimenkul fiyatlarının astronomik ölçülerde artmış olmasıdır. Gündoğan’da yanı başımızda yapılan yeni bir sitedeki evlerin 16 milyon liraya satıldığını duyunca doğrusu kulaklarıma inanamadım. Keza Ankara kökenli bir konut firmasının yaptığı yeni yerleşimde dairelerin 1,7 milyon dolara satıldığına bizzat tanık oldum.
Gayrimenkul fiyatları böyle de, kiralar ne durumda derseniz. Eskiden de var olan aylık, sezonluk ev kiralama yöntemi bu yıl çok yaygınlaşmıştı. Sıradan evlerin aylık kiralarının 40-50 bin liralar düzeyinde olduğu söylenirken, daha lüks olanların aylık kiralarının 200-250 bin liralara kadar çıktığından bahsediliyordu.
Bu çılgın gelişmelerin burada görevli çalışan nüfusu iyiden iyiye zorlamaya başladığı da görülüyordu. Denizle, yazlıkla alakası olmayan yerleşiklerin oturduğu basit evlerde bile 5-6 bin liradan ucuza ev bulmanın zor hale gelmesinin memur, işçi çalışan nüfus için artık burada yaşamayı imkânsız hale getirdiği de bir gerçektir.
Bu yıl üzülerek tanık olduğum bir diğer husus da İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerimizde de şubeleri olan restoranların Bodrum’da farklı fiyat uygulamalarıydı. Bu fark öyle böyle değildi. Bazılarında %80-90 oranında daha pahalıydı. Bunların çoğu da bu kentlerde orta sınıfın gittiği yerlerdi.
Bodrum’a gelenleri yolunacak kaz gibi görmenin sonucu olsa gerek.
Bodrum’da içme suyu, kanalizasyon, yol sorunları büyüyerek varlıklarını sürdürüyorlar. Gündoğan Yalıkavak arasındaki yol, yol olmaktan çıkmaktan öte gidiş geliş yollarını ayırmak için yapılan ucube yapıyla da bu beldeye hiç yakışmayan bir çirkinlik sergiliyor. Yalıkavak Ortakent yolunda maalesef hiçbir ilerleme yok. O kadar yoğun trafiğin yaşandığı bu yolda önünüze bir kamyon, iş makinası düşmeye görsün anında yüzlerce vasıtalık konvoylar oluşuyor. Anadolu’nun kuş uçmaz kervan geçmez kasabalarında trafiği olmayan yollar, duble yol yapılırken Bodrum’un böylesine ihmal görmesi, herhalde Bodrum ve Bodrum’da yaşayanlar cezalandırılıyor düşüncesini ister istemez insanın aklına getiriyor.
Bodrum esasen bir tatil yöresi olmaktan çıkıp hızla büyük bir kent olma ve dolayısıyla büyük kent olmanın kaoslarını yaşarken bir de sorunlarının böylesine görmezden gelinmesi durumu her geçen yıl daha içinden çıkılmaz hale getiriyor.
Evinizden ve eğer imkanları varsa sitenizden çıkmadan yaşarsanız ne ậlậ, ama dışarıya adım attığınızda sizi zorlu kent koşulları karşılıyor.
İşte bu yıl da Bodrum izlenimlerimi sizlerle paylaştım. Olumsuzluklar artarken, olumlu hiçbir gelişmenin olmaması ne acı değil mi?