O. Ertuğrul ÖNEN Basının ünlü kalemleri gibi duyurayım istedim izin yapacağımı. Salgın nedeniyle zaten ulusça izin yaptık ama, benimkine hadi hava değiştirme diyelim. Yine tutacağız Ege sahilindeki evin yolunu, yani ev hayatını Ankara’dan Bodruma’a taşıyacağız. İşte ne kadar tatilse. Ayrılırken, 23 Eylül 2019 tarihinde tatil dönüşü yazdığım yazıyı da sizlerle paylaşmak istiyorum. Dönüşte anlattığım bu durumda bir değişiklik olmuş mu ... Devamını Oku »
O. Ertuğrul ÖNEN Ankara’nın Çamlıdere ilçesinde hafta sonları gittiğimiz küçük bir evimiz var. O vesileyle Çamlıdere’nin ve Kızılcahamam’ın çevre köylerini tanıma fırsatı buldum. Üzülerek gördüğüm buralarda hayatın yaşlandığı ve hatta öldüğü gerçeğidir. Canlılığını kaybetmiş, genç nüfusu kentlere göçmüş, ancak köyden ayrılmayı düşünmeyen 15-20 kişilik yaşlı nüfusla varlığını sürdüren bu köylerin artık bir üretim yeri olduğunu da söylemek mümkün değil. Sanayileşmiş ... Devamını Oku »
O. Ertuğrul ÖNEN Estetik, Yunanca aisthesis sözcüğünden gelmektedir. Anlamı duymak, algılamak demektir. Vikipedi’ye göre bu tanımı 1750 yılında ilk ortaya atan Alman filozof Alexander Gottlieb Baumgarten’dir. Onun tanımladığı şekliyle estetik, güzel üstünde düşünme sanatıdır. Bu terim güzel olanı aramak, duyumsamak şeklinde açıklanır. Bu kavramı incelemeye niçin gerek duyduk dersiniz? Genel de ve özel olarak son yıllarda kentlerimizin, doğamızın içler acısı ... Devamını Oku »
O. Ertuğrul ÖNEN New York’un ünlü 5’nci caddesinde yaya geçidinde ışığın yeşile dönmesini bekliyordum. Yeşil ışık yandı yürümeye başladım, o sırada karşıdan gelenlerdeki çok renklilik dikkatimi çekti. Siyahlar, beyazlar, sarı ırkın temsilcileri, melezler. Adeta bir ırklar cümbüşüydü tanık olduğum. Bunların çoğunluğu araştırsanız ABD vatandaşı olarak çıkar karşınıza. Nitekim 2018 yılında yapılan sayımlara göre ABD nüfusunun %76.5’i beyaz Avrupalı, %13.4’ü siyahi, ... Devamını Oku »
O. Ertuğrul ÖNEN Onu sonsuzluğa uğurladığımızdan bu yana iki hafta geçti. Ardından acıma derman olur düşüncesiyle birkaç satır karalamak istedim, olmadı. Dilim tutulmuş, kalemim yazmaz olmuştu. Bugün ondan geriye kalan son eşyalar olan dede, baba yadigârı, ya da her hafta özenle seçip sipariş vererek biriktirdiği kitapları, model otomobilleri, eski film makinası, dünya küresi, yani kısacası onunla bütünleşen, bize onu ... Devamını Oku »
